“En tehlikeli düşman, bize benzeyip de bizden olmayandır.”
Koskoca Cengiz İnşaat Bodrum’a yatırım yapıyor, tesisinde konaklayacakların araçlarını park edecek yer yok. İçim acıdı desem yalan olmaz. Cengiz İnşaat’a yardım kampanyası başlatmalıyız, her şeyi devletten beklememek lazım. Zaten borç harç bir yer aldı, yıllardır ödeme güçlüğü çekiyor, bizde taşın altına elimizi koymalıyız. İnanın her şey şaka gibi… Önce, denizi doldurayım, “10 bin metrekarelik bir […]
Koskoca Cengiz İnşaat Bodrum’a yatırım yapıyor, tesisinde konaklayacakların araçlarını park edecek yer yok.
İçim acıdı desem yalan olmaz.
Cengiz İnşaat’a yardım kampanyası başlatmalıyız, her şeyi devletten beklememek lazım. Zaten borç harç bir yer aldı, yıllardır ödeme güçlüğü çekiyor, bizde taşın altına elimizi koymalıyız.
İnanın her şey şaka gibi…
Önce, denizi doldurayım, “10 bin metrekarelik bir alanı Türk Topraklarına katayım” dedi olmadı. 678 bin metrekarelik alan sitti, yeşil alandı kuşa çevirdiler, brüt alandan adama sattılar, darasının parasını iade etmediler.
Hoş, Mehmet Cengiz’de devlet bankasından krediyle aldı arsayı, belki faiz ayarıyla darasının parasını tahsil etmiştir. “Ödedi mi krediyi?” derseniz, son haliyle arsalar üzerinde ipotek devam ediyordu.
Garibana yardım etmeli, elinden tutmalı, bir ekmekte Mehmet Cengiz yemeli…
Cengiz İnşaat’a ait olduğu iddia edilen, 95 bin metre kare birinci derece arkeolojik sit alanı, 180 bin + 229 bin + 13 bin Turizm alanı olan parseller mevcutken, yaptığı yatırıma otopark alanı bulamamış. (Toplam 422 bin metrekare)
Düşünmüş taşınmış yerel işbirlikçileriyle, “nasıl yaparız da bu çıkmazdan çıkarız” derken, parlak bir fikir gelmiş akıllarına.
Kamuya terk edilen yeşil alanın altına otopark yapalım demişler. Hesap kitap yapmışlar, ihtiyaç 274 araçlık park yeri, bu alana 314 (SUV) araç sığabiliyor, hadi bakalım Ekrem İmamoğlu gibi kolları sıvayalım demişler.
Birinci denemelerinde önlerine mahkeme engeli çıkmış, ama yılmamışlar.
Dokuz bin metrekarelik alan önce ihaleye çıkarılmış Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından.
Mehmet Cengiz basmış parayı, yıllığı yaklaşık 10 milyon liradan, 10 yıllığına kiralamış. Sonra “mahkeme kararı nasıl aşılır” demişler, park alanı için özel bir imar planı yaptırmışlar. Girişler, çıkışlar her şey dört dörtlük.
Park olan yerin altına otopark yapılacak, üst yeşil alan olarak düzenlenecek ve kamuya açık olacak.
Hayranlık uyandırdı bende bu proje.
Kimse dememiş ki “bu kadar otoparka ihtiyacın var, az ötede 13 bin metrekarelik alanın var, neden oraya yapmıyorsun?”
Başlamışlar kurumlardan görüş almaya, tüm görüş verenler, özellikle Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi “Açın kapıları Mehmet Cengiz geliyor!” demişler.
Adamın “Anasının Ak Sütü Gibi Helal”
Bu kadar becerikli adama ne diyeceksin. Millete küfretmiş, kimsenin sesi soluğu çıkmamış ve yüzyılın belediye başkanı Ahmet Aras “Anasının Ak Sütü Gibi Helal” helal etmişken, kim ne diyebilir ki?
Yeşil alanlar halkın malıdır.
Yeşil alanların devletin hüküm ve tasarrufunda bulunması, onun birilerine peşkeş çekileceği anlamına gelmez. Kamu özel mülkü olmayan bu alanlara, kamu yararı adı altında, hülle yoluyla, halkın malı güle oynaya verilemez.
Halka ait olan tüm alanlar işgal altındadır.
Yapılan otopark halka açık olacakmış, lakin işletme Cengiz İnşaata ait. Bindiniz aracınıza kamuya açık alana gittiniz, “bu yerde yurttaş olarak hakkım var, aracımı park edeceğim.” derseniz bir aracınıza bir size bakarlar, gerisi teferruat.
Bizler, kamusal alan olan kıyıları koruyamamışken, halen oy verdiklerimizin goygoyculuğunu yaptığımız sürece, devletin hüküm ve tasarrufu Mehmet Cengiz gibilerin elinde olacaktır.
“En tehlikeli düşman, bize benzeyip de bizden olmayandır.”
Vesselam…
Not: Bitez, Gümüşlük, Gürece, Dereköy, Kızılağaç ve nice yerlerdeki tarım arazileri yok edilirken, Yeşil alanlarına satış ofisi kurduran sermaye iş birlikçileri, siyasetin kurnazları, afişe olacaksınız.
“Güçlendirme” adı altında yapı ruhsatı düzenleyenler, para karşılığı iş takipçisi siyasiler, aklınızı başınıza alın.