Bu Ne Hırs Sayın Bakan!

Bu Ne Hırs Sayın Bakan! Bir avuç kaldı “Bodrumluyum” diyebilen insan. Bodrum’da doğanlarla, Bodrum’da doyanlar bir olsa da Bodrum’u soyanlar karşısında gittikçe etkisiz kalıyor. Bodrum emekli kenti olma yolunda hızla ilerlerken, azınlıkta kalan Bodrum’da doğan ve doyanlar göçün etkileriyle, gelenlerin asimilasyonuna uğruyor. Kente uyum sağlamaları gerekenlerin yerine, kentin sahipleri gelenlere uyum sağladıkları için, ruhsuz bir […]

Bu Ne Hırs Sayın Bakan!

mehmet nuri ersoy aa 1796670

Bu Ne Hırs Sayın Bakan!

Bir avuç kaldı “Bodrumluyum” diyebilen insan. Bodrum’da doğanlarla, Bodrum’da doyanlar bir olsa da Bodrum’u soyanlar karşısında gittikçe etkisiz kalıyor.

Bodrum emekli kenti olma yolunda hızla ilerlerken, azınlıkta kalan Bodrum’da doğan ve doyanlar göçün etkileriyle, gelenlerin asimilasyonuna uğruyor. Kente uyum sağlamaları gerekenlerin yerine, kentin sahipleri gelenlere uyum sağladıkları için, ruhsuz bir Bodrum yaratılmak isteniyor.

Bakir Bodrum, 1980 sonrasında Özal’ın “el değmemiş yerlere Turizm Politikası” adı altında birilerine peşkeş çekmesiyle başlayan talan, günümüzde pervasızca devam etmekte.

Bodrum kendi kendine yetebilen kaynaklara sahip değilken, kıt kaynakların en iyi şekilde kullanılması üzerine politikalar geliştirilmesi gerekirken, yağmacı anlayış Dünya Kenti Bodrum’u tarihin derinliklerine gömmeye çalışıyor.

Bodrum, kendi özgün yapısını korumalı.

Turizmi otelcilikle, ikinci konut anlayışıyla bir tutan zihniyet, bu yapısal özelliklerin kente vereceği zararı gizleyerek, halka Bodrum’un kendi özelliklerinin dışında bir kent olacağını, makyajlayarak anlatıyor.

Birkaç gündür yaygın basında yer alan, yerel medyanın alenileşmiş haberin ötesine geçmeden yayınladığı, sonuçlarına sessiz kaldığı, kıyıların talanına bir yenisi eklenmek üzere.

Yer Bodrum Yalı Mahallesi Adalıyalı Mevki. Yapılmak istenen Maxx Royal Oteller zincirine bir yenisinin katılması. Yerin durumu; orman arazisi, turizm amaçlı tahsis. Tahsis kime ait, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a.

Çevresel Etki Değerlendirme dosyasına 24 Temmuz 2024’te nihai karar verilerek ÇED Gerekli Değildir deniliyor.

Verilen bu karara itiraz süresi doldu. Bodrum’da itiraz eden Bodrum Esnaf ve Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD) ile Bodrum Denizciler Derneği, bize gelen bilgilere göre başka itiraz eden henüz yok.

Süre dolumundan itibaren 30 günlük süre içinde, idari yargıya başvurulabilir. Bu başvuru ya Çevre Mühendisleri Odasından gelecektir, yada bağlı olduğu üst birlik olan Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği’nden diye tahmin ediyorum.

Keşke, Barolar birliği de aynı hassasiyeti gösterebilse. Bir grup çıkıp “biz halkın avukatlarıyız, elbette hukuksuz verilen bu belgenin karşısında olup yargı yolana gideceğiz.” diyebilseler. Baro başkanını milletvekili yaparken her şey iyi, iş yaşadığımız topraklara yasa dışı talana gelince, sessizlik.

2005 yılı baz alınsa da tahsisin el değiştirdiği tarihten itibaren, Mehmet Nuri Ersoy bu alana otel yapma çabasından geri adım atmadı.

Yerel inisiyatifler, kent konseyi, duyarlı insanlar tahsisisin kaldırılması için birçok eylem yaptılar. Başarıda sağladılar, lakin kamu gücünü elinde bulunduranlar daha çok manevralarla öne geçmekten geri kalmadılar.

2018 Yılında Muğla 2. İdare Mahkemesi bu alanda yapılmış olan imar planını iptal ediyor.

2019 Yılında Muğla 1. İdare Mahkemesi ÇED Gerekli Değildir kararını iptal ediyor.

Tekrar Çevresel Etki Değerlendirme Raporu verilerek kurumlardan görüş isteniyor. Muğla Büyükşehir ve Bodrum Belediyesi uygun görüş vermiyor.

3 Ağustos 2022’de İnceleme Değerlendirme Kurulu toplanıyor. Devlet Su İşleri, Orman Genel Müdürlüğü, Karayollarının görüşü yok ve Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi uygunluk görüşü vermediği için dosyayı işlemden kaldırıyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy kendisine tahsis edilmiş bu yere illa otel yapacak, hırsı durmak bilmez bir egoya sebep oluyor ki, tekrar başvuruda bulunarak yalan yanlış bir dosya hazırlanıyor.

5 Ağustos 2022 tarihinde Bodrum Belediyesi tarafından verilen olumsuz görüş çok ilginç.

Çok teknik olduğu için özetleyeyim; Dosyada gerçeğe aykırı beyanlar olduğu gibi gerçeği gizlemek için bazı belge ve değerlendirmelerin dosyada mevcut olmadığı, mahkeme kararlarının görmezden gelindiği ifade ediliyor.

İtirazlara neden olan asıl sıralamayı yapalım;

Hukuki süreç yanlış olduğu gibi, ÇED için nihai karar vermelerine rağmen imarsız bir alanda bu işlemin yapılamayacağı, yapılsa da dahi işlemin yok hükmünde olacağı başta sayılmalıdır.

Üst ölçekli imar planı ve uygulama imar planları mahkeme kararında belirtildiği gibi, bu alanda bir planlama yapılamaz.

Mahkeme; yapılacak olan tesisin, doğal karakteri olumsuz etkileyeceğini, bu nedenle deniz ve yat turizmine zarar vereceğini ifade ediyor.

Tesis, orman bitki örtüsünün ve sit alanı statülerinin korunmasına engel olacaktır. Karayolu ulaşımı yoktur, yol yapılması için yine orman arazisi kullanılacak ve kurum görüşü plan dosyasında yoktur. Uzman kişiler plan yapım sürecinde bulunmamaktadır, kısaca plan alanın fiziki şartlarına ve hukuki statüye aykırıdır, tanımlamaları yapıyor.

Yol yok, yol yapmak için ağaçlar kesilecek, kanalizasyon yok, su yok, elektrik yok, “Mavi Yolculuk” zarar görecek.

Sonra Bakan Bey çıkacak “ben tesisi yaptım, hadi yolu yapın, suyu getirin, kanalizasyonu bağlayın, katı atıkları bertaraf edin, hadi belediyeler koşturun bakalım, böyle turizm olmaz sizin yüzünüzden para kazanamıyoruz.” diyecek.

Bak sen işin adaletine. Bu alanlar planlama açısından Turizm Bakanlığının yetki kapsamındadır. Bakan bey, şu ana kadar bu alanda kamu yararı için ne yapmıştır ki, bu projeye “kamu yararı var” demektedir.

Torba Kızılağaç Yalı Mahallesi alt yapısını yaptı, lakin bu alanda kendi otelinin alt yapısının bedelini de halka ödetmektedir.

Neden yerel basın sessiz kalıyor.

Bakan Beyin “yakın dostuyum” diyen, Bodrum Surlarını ortaya çıkarma çalışmalarını ballandırarak anlatan, yaptığı işin parasını belediye sponsorlarının ödediği, maliyeti Bodrum Halkından gizlenen surların mimarı, kapanmak üzere olan bir Vakfı paravan olarak kullanan Özay Kartal vasıtasıyla Bodrum Basınına reklam verilerek, yıllardır sessizleştirilmişlerdir.

Turizm yatırımlarının neden olacağı göçün Bodrum’a maliyeti, çok yüksek olacaktır. Önümüzdeki dönemin stratejik planını yapan Bodrum Belediyesi, bunu göz önünde bulundurmalıdır.

Vesselam…


BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ