Çadır dağıtıyordu, çadır satan kuruma dönüştü!
Kızılay’ın sosyal devletin gereği olarak yurttaşlara çadır yardımı yapması yerine envanterindeki çadırları ticari işlemler doğrultusunda satması eleştiri konusu oldu. Kızılay’ın çadırları yardım kuruluşlarına satmasını Prof. Dr. Aziz Konukman, “Meclis’in bu konuya el atması lazım. Kamu hizmeti ticarileşti. Kamu kurumu şirket, yurttaş müşteri, yönetici ise CEO oldu” şeklinde değerlendirdi.
Kızılay’ın 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından depremin üçüncü gününde yurttaşlar soğukta çadır beklerken AHBAP Derneği’ne çadır sattığını Cumhuriyet gazetesinden Murat Ağırel ortaya çıkardı. Haber, Türkiye’nin gündemine otururken Kızılay eleştirilerin hedefinde yer aldı. AHBAP Derneği dün yaptığı açıklamada Kızılay’dan 2050 adet çadırı 46 milyon liraya satın aldıklarını ve ilgili çadırları deprem bölgesine ulaştırdıklarını açıkladı.
KIZILAY SATIŞI DOĞRULADI
Kızılay Başkanı Kerem Kınık da yaptığı açıklamada durumun ahlaki, akılcı ve yasal olduğunu ileri sürerek satış işlemini doğruladı. Kınık, aksini iddia edenlerin ya durumu anlamadığını ya da “kötü niyetli” olduğunu savunarak, “Kızılay Tekstil AŞ, AHBAP Derneği’nden aldığı kaynağı çadır hammadde tedariği için ayırmış ve üretilecek çadırları da Kızılay aracılığı ile ücretsiz olarak depremzedelerin istifadesi için planlamıştır” dedi.
Yüz binlerce yurttaşın evsiz kaldığı bir depremde Kızılay’ın sosyal devletin gereği olarak yurttaşlara çadır yardımı yapması yerine envanterindeki çadırları ticari işlemler doğrultusunda satması eleştiri konusu oldu. Yurttaşlar “AKP’nin, kurumu sosyal devletin ihtiyaçları doğrultusunda kullanmak yerine holding gibi yönetmesi”ne sert tepki gösterdi.
(Aziz Konukman)
“KAMU HİZMETİ TİCARİLEŞTİ”
Kızılay’ın çadırları yardım kuruluşlarına satmasını Prof. Dr. Aziz Konukman, “Meclis’in bu konuya el atması lazım. Kamu hizmeti ticarileşti. Kamu kurumu şirket, yurttaş müşteri, yönetici ise CEO oldu” şeklinde değerlendirdi.
Konukman şöyle konuştu: “Kızılay bir dernek. Logosuyla çadırları olurdu. O logoyu görmediği için Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Kızılay nerede’ diye sordu. Cumhurbaşkanı da ‘Yemek dağıtıyordu’ dedi. Aslında Kızılay’ın görevi afetlerde çadır dağıtmaktır. AHBAP kamu yararına çalışan bir dernek kabul edilmediği için ticari bir işletme gibi satış yapılmış. Ben, Post Washington uzlaşması diyorum buna. Artık kamu hizmetleri de ticarileşmeye başladı. Kamu hizmeti üretecek kuruluşlar özel işletme gibi çalışır oldu. Buna da yeni kamu işletmeciliği deniyor. Kamu hizmeti üreten ne kadar kamu kuruluşu varsa şirket, CEO gibi iş yürütmesine ilişkin mantık oluştu.”
“YURTTAŞ MÜŞTERİ OLDU”
Yurttaşın vergi verip karşılığında hizmet alması gerektiğini söyleyen Konukman “Eski modelde yurttaş vergisiyle vergi havuzuna kaynak aktarır, karşısında kamu hizmeti alırdı. Şimdi kamu hizmetleri ticarileştirildi. Yurttaş yerine müşteri oldu. Kamu üst düzey yöneticisi de CEO gibi davranmaya itildi” diye konuştu.
YAPISI DEĞİŞTİRİLDİ
Kızılay Derneği 2019 yılında holdingleşerek 6 farklı şirkete bölündü. Şirketlerden birisi de Kızılay Çadır ve Tekstil oldu. Kızılay’ın Ankara’daki çadır fabrikası da çalışanlarıyla birlikte bu şirkete devredildi. Şirketlere ise CEO, yönetici ve yönetim kurulu atandı. Böylece Kızılay Çadır ve Tekstil şirketi satış yetkisi elde etmiş oldu.
AİLE ŞİRKETİ GİBİ!
Kızılay içerisindeki liyakatsizlikler de kamuoyunun tepkisini toplayan bir diğer konu. Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın oğlu Muhammed Furkan Kınık aynı zamanda Genç Kızılay Başkan Yardımcılığı görevini üstleniyor. Kızılay’ın Malatya’daki konteyner fabrikasına bir kebapçının müdür yapılması da gündemde yer etmişti.
155 YIL ÖNCE KURULDU
Kızılay 155 yıl önce, yaralı ve hasta askerlere yardım cemiyeti olarak kuruldu. Osmanlı döneminde çeşitli isimler aldıktan sonra 1923 yılında Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti ismini aldı. 1935’te Türkiye Kızılay Cemiyeti, 1947’den günümüze kadar ise Türkiye Kızılay Derneği olarak faaliyetini sürdürüyor.