İktidardan gelen ‘yeni anayasa’ önerisine hukukçulardan ve muhalefetten tepki var: Ulus devlet yok edilemez
Anayasanın 177 maddesinin 134’ünü değiştiren, üç kez referandum yapan AKP, metni yeniden tartışmaya açtı. Erdoğan yeni anayasada “çeşitlilik” istedi. Sempozyumda egemenlik hakkının cumhurbaşkanını da kapsaması önerildi, ilk dört madde konuşuldu. İlk destek HÜDA PAR’dan geldi. Demokratik toplum örgütleri ve muhalefet, “Milletin çeşitliliği olmaz. Anadilde eğitim ve eşit yurttaşlık üzerinden farklı etnisite tanımı yapılmamalı. Cumhuriyetin anayasası 1924’tür. Değişiklik yapılacaksa 1961 temel alınmalı. Ulus devlet devrimi başarılmıştır, yok edilemez” dedi.
14 Mayıs seçimlerinin ardından yeniden gündeme gelen anayasa tartışmaları, önceki gün düzenlenen “1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumu” ile Saray tarafından “fiiliyata” döküldü. Yeni anayasa hedefini açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Milli Mücadele’nin meşru zeminini oluşturan anayasa 1921 yılında yürürlüğe girmiştir. Milletimizin ve ülkeyi yönetenlerin hukuki meşruiyet konusundaki hassasiyetini bu anayasa göstermeye yeterlidir. 1924, 1960 ve 1982 anayasalarının kendi dönemlerine ilişkin ayrı hikâyeleri vardır” sözleri dikkat çekti.
(Hüsnü Bozkurt)
‘ANAYASAMIZ 1924’TÜR’
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, “Talihsiz bir açıklama. Milletin çeşitliliği olmaz” derken Erdoğan’ın 1921 Anayasası’na işaret etmesine de “Cumhuriyetin anayasası 1924’tür” dedi.
Cumhuriyet’e konuşan ADD Başkanı Bozkurt, “çeşitlilik” tanımının doğru olmadığını belirterek talihsiz bir açıklama olduğunu söyledi. Bozkurt “milletin zenginliği” tanımına ilişkin ise “Milletin zenginliği, sanatın ve bilimin özgürleştirildiği, bilimsel eğitimin, hukuk güvencesinin ve laik toplumun sağlanmasıyla olur” dedi. Bozkurt, “Milletin çeşitliliği olmaz çünkü çeşitli olan şey millet olmaz. Millet; ortak dil, tarihsel birikim, vatan ve gelecek hayallerini gerçekleştirmek için kararlı olandır” diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık kuruluş felsefesiyle zıtlaşılmaması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, “Anadilde eğitim ve eşit yurttaşlık üzerinden farklı etnisite tanımı yapılmamalı. Yoksa 72 dilde eğitim yapılan bir ülke yaratılır” uyarısında bulundu.
‘1961 TEMEL ALINMALI’
Bozkurt, 1921 Anayasası’nın Kurtuluş Savaşı’nı yöneten TBMM’nin nasıl hareket edeceğini belirten 24 maddelik bir metin olduğunu vurgulayarak “Osmanlı daha ayaktayken kabul edilmiştir. Yani Cumhuriyet daha kurulmamıştı. Cumhuriyetin ilk anayasası 1924’tür” dedi. 1961 Anayasası’na değinen Bozkurt, “Tüm dünyanın kabul ettiği gibi 1961 Anayasası, en demokratik, en kapsayıcı anayasadır. Bir anayasa değişikliği yapılacaksa 1961 Anayasası temel alınmalı” ifadelerini kullandı.
(Şule Özsoy Boyunsuz)
‘ULUS DEVLET YOK EDİLEMEZ’
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, Erdoğan’ın “millet çeşitliliği” tanımının, “laik millet tanımıyla sorunlu bir siyasi anlayışın din temelli, uluslaşmamış çoklu kimlikler yaratma arzusu olarak yorumlanabileceğini” söyledi. “Ulus devletler yıkılmadı ve ulus kimlikleri de yok olmadı” diyen Boyunsuz, “Ülkemizde ulus devlet devrimi büyük oranda başarılmıştır. Bu, anayasa maddesine yazılarak yok edilemez” ifadelerini kullandı.
(Deniz Yücel)
‘TABANINI KONSOLİDE EDİYOR’
CHP İzmir Milletvekili hukukçu Deniz Yücel ise Erdoğan’ın kullandığı “çürük, sürtük, çapulcu” ifadelerini anımsatarak “İnsanları inançları, siyasi görüş ve yaşam tarzları üzerinden ayrıştıran bir anlayış, insanı öncelemekten bahsedemez” dedi. İktidarın seçimlerin ardından laik ve karma eğitime saldırılarını artırdığını belirten Yücel, “İktidarın anayasa tartışması açmaktaki amacı hayat pahalılığını unutturmak ve yaklaşan yerel seçim öncesinde kendi tabanını konsolide etmek” dedi. Yücel, Şükrü Karatepe’nin açıklamalarına da değinerek “Bu devlet savaş meydanlarında bedel ödenerek kuruldu. O yüzden anayasanın Cumhuriyetimizin niteliklerinin sayıldığı değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek hükümlerini değiştirmeyi kimse aklından bile geçirmesin” dedi.
YÜZDE 75’İNİ DEĞİŞTİRDİLER
Erdoğan açıklamasında mevcut anayasayı da eleştirdi ve “Her ne kadar 1987’den itibaren 23 kez değiştirilmiş, hatta 2017’de tarihi bir yönetim sistemi değişikliğine gidilmiş olsa da elimizdeki metin hâlâ bir darbe anayasasıdır” dedi. Erdoğan’ın söz ettiği değişikliklerin birçoğunun AKP döneminde yapılması ise dikkat çekti. AKP iktidarlarında anayasada toplam 12 kez değişikliğe gidildi. Bunların 3’ü referandum şeklinde oldu. 2017’de hükümet sistemi değiştirildi. Bu süreçte anayasanın toplam 134 maddesi değişti.
Öte yandan HÜDA PAR Milletvekili Şahzade Demir, 1982 Anayasası’nın toplumu kimlik ve değerler anlamında temsil etmediğini vurgulayarak “Her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.
‘BAŞLANGIÇ OLMAMALI’
Sempozyumda konuşan Cumhurbaşkanı Yerel Yönetim Politikaları Başkanı Prof. Dr. Şükrü Karatepe’nin açıklamaları ise dikkat çekti. Anayasanın başlangıç bölümünün bir “darbe manifestosu” olduğunu savunan Karatepe, “Başlangıç olmamalı. Olacaksa da demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğünü vurgulayan küçük bir paragraf olmalı” dedi. TBMM eliyle kullanılan egemenlik hakkının cumhurbaşkanını da kapsaycak şekilde genişletilmesini öneren Karatepe, anayasanın değiştirilemez hükümlerine ilişkin de “Anayasada değiştirilemez diyoruz ama darbeciler değiştiriyor” ifadelerini kullandı.