Kılıçdaroğlu: Saray iktidarının ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir programdaki sözleri nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçuyla cezaevinde bulunan TELE 1 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Merdan Yanardağ’a destek gecesinde konuştu. Kılıçdaroğlu, “Eğer siz af yetkinizi insani nedenlerle değil de ideolojik nedenlerle kullanırsanız; birilerini affederken, aynı pozisyondan daha ağır koşullarda hapishanelerde yatan insanları eğer affetmiyorsanız siz bu ülkeyi tarafsız yönetmiyorsunuz demektir. Saray iktidarının ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur. Bu meşruiyetsizliğe karşı hep beraber mücadele edeceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen Tele 1 Dayanışma Gecesi’ne katıldı.
Burada bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
– “Bir ülkeyi ileriye taşıyan, o ülkenin aydınlarıdır. O ülkenin aydınları, ellerindeki meşale ile toplumu aydınlatırlar. Ama aydınların bu tarihsel sorumluluğu yanında, ciddi zorlukları da vardır. Çünkü aydınlanmaya karşı olanlar, önce o ülkenin aydınlarını yok etmek isterler. O nedenle Merdan Yanardağ içerde… O nedenle milletvekili içerde… Generaller içerde… Hep beraber mücadeleyi sürdüreceğiz.
– Mücadelenin koç başlığını bu ülkenin aydınları ve bu ülkenin gençleri, bu ülkenin kadınları yapacak. Siyaset kurumunun da burada ciddi bir sorumluluğu ve yükümlülükleri var. Ama hiç unutulmaması gereken temel bir kural var; Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandırmadığımız sürece bize bir gelecek ufku yoktur.
“HEPİMİZ YARI AÇIK CEZAEVİNDEYİZ”
– Zor bir süreçten geçtiğimizi biliyorum. Dışarıdaymışız gibi görünmekle beraber aslında hepimiz yarı açık bir cezaevindeyiz. Yazarların bile rahatlıkla yazamadığı, karikatürlerin bile rahat çizilemediği bir ortam. Yarı açık cezaevinde olmakla kapalı cezaevinde olmak arasında çok büyük bir farklılık yok. Ama bu ülkenin aydınları, bu ülkenin siyasetçileri karanlığa karşı mücadele ederlerse her türlü karanlığı yener ve ellerindeki meşaleyle toplumu, zihinlerimizi, düşüncelerimizi aydınlatırlar. Bu aydınlardan birisi de Merdan Yanardağ. Dolayısıyla Merdan Yanardağ’a buradan sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum.
“EN BÜYÜK KORKAKLAR”
– İnandığımız yolda ve inandığımız davada azimli ve kararlı yürürsek, birlikteliğimizi bozmazsak ve birlikte olduğumuz çemberi büyütürsek Türkiye’yi aydınlığa çıkarırız. Düşünce özgürlüğüne tahammül edemeyenler, radyolara, televizyonlara, gazetelere yani medyaya baskı yapanlar aslında dünyanın en büyük korkaklarıdır. Çünkü korkak olmasalar düşünce ışığından korkmazlar.
“BASKILARA KARŞI DİRENECEĞİZ”
– Baskı yapacaklardır ama baskılara karşı direneceğiz. Umutsuzluğu zihninde taşıyan insanların bir gelecek hayali yoktur. Umutsuzluğu yenmek her aydının ve bu ülkede yaşayan ve özgürlük isteyen herkesin temel hedefi olmak zorundadır. Feriştahları gelse bize bir geri adım attırmayacaklar. Bu konuda kararlıyız ve gücümüzü halktan alıyoruz.
“BEDELİ DE ÖDEYECEĞİZ”
– Anayasa der ki, ‘Basın hürdür, sansür edilemez.’ Bu kadaraçık. Ama bu ülkede basının özgürce yayın yaptığını kim söyleyebilir. Var olan kurumlar, infaz kurumu olarak görevlerini yapıyorlar. Yargı, yargı olmaktan çıkmış. Bu ülkenin aydınları ve siyasetçileri asla geri adım atmayacağız. Böyle bir amacımız, böyle bir düşüncemiz asla ve asla olmayacaktır. Bedel ödemek mi? O bedeli ödemeye her zaman hazırız. Bedeli de ödeyeceğiz yeter ki bu ülkenin insanları geleceğe güvenle bakabilsinler.
“YÖNETEMİYORSUNUZ”
– Eğer siz af yetkinizi insani nedenlerle değil de ideolojik nedenlerle kullanırsanız; birilerini affederken, aynı pozisyondan daha ağır koşullarda hapishanelerde yatan insanları eğer affetmiyorsanız siz bu ülkeyi tarafsız yönetmiyorsunuz demektir. Saray iktidarının ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur. Bu meşruiyetsizliğe karşı hep beraber mücadele edeceğiz.”