İğneli aşılar tarih oluyor: İğne fobisi olanları sevindiren buluş! İşte yeni aşı sistemi

Nature dergisinde yayımlanan ve TF1 Info tarafından aktarılan iki Amerikan araştırması, iğnesiz aşı ihtimalini gündeme getirdi. Cildin kendi bağışıklık sistemini devreye sokarak enfeksiyonlara karşı mücadele edebileceği ve bu sayede antikor üretebileceği ortaya çıktı.

Aşılar, bağışıklık sistemine, özellikle T ve B lenfositleri ile antikorlar aracılığıyla, zararlı patojenleri tanımayı ve bunlara karşı nasıl mücadele edeceğini öğretir. Önceki araştırmalar, mikroplardan yoksun bir şekilde yetiştirilen farelerin derisinin Staphylococcus epidermidis bakterisi tarafından kolonize edilebileceğini göstermişti. Bu süreç, uzun vadede T lenfositlerinin üretimini tetikleyerek, kemirgenlerin yerel bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı oldu.

Antikorlar en az 200 gün boyunca varlığını sürdürüyor

francelive’de yer alan habere göre Kaliforniya’daki Stanford Üniversitesi’nden mikrobiyolog ve her iki çalışmanın ortak yazarı Michael Fischbach, yeni araştırmanın “her yerde bulunan bu cilt bakterisine karşı verilen tepkinin daha önce düşünülenin çok daha güçlü olduğunu” ortaya koyduğunu belirtti. Fareler üzerinde yapılan deneylerde, araştırmacılar Staphylococcus epidermidis bakterisinin, aynı zamanda antikor üretimi için gerekli olan B lenfositlerinin aktivasyonunu tetiklediğini keşfetti. Bu bulgu, bağışıklık yanıtını güçlendirecek potansiyel bir mekanizma sunuyor.

Bilim insanları, Staphylococcus epidermidis bakterisinin vücutta antikor üretimini tetiklediğini ve bu antikorların “en az 200 gün boyunca varlığını sürdürdüğünü” açıklıyor. Ayrıca, enfeksiyonlarla savaşmak için gerekli olan lenf düğümleri devre dışı bırakıldığında bile, ciltte aynı bağışıklık tepkisinin gözlemlendiği belirtildi. Bu gözlemler üzerine araştırmacılar, bakterileri dönüştürmek amacıyla bir toksin eklediler. Sonuç olarak, Staphylococcus epidermidis’in tetiklediği bağışıklık yanıtının, farelerin ölümcül dozda toksin aldıklarında bile onları koruduğunu keşfettiler. Bu keşif, cilde sürülebilecek, iğnesiz bir aşı üretme potansiyelini ortaya koydu. Ancak, bu bulguların insanlar üzerinde test edilmesi gerektiği için sabırlı olmamız gerekiyor.