Yelkenlisini sermaye yaptı girişimcilere rüzgâr oldu
“‘Başaramazsam ne olacak?’ sorusunu ‘başaramazsam daha iyisini yapacağım’ cümlesine çevirmek için yola çıktı Ahoras CEO’su Serkan Koçak. Hedefi, kadın girişimciliğini destekleyerek 10 binin üzerinde kadına ulaşmak ve bu ağa katılan herkesin e- ticaretle dünyaya açılmasına vesile olmak.
Şu ana kadar 500’ün üzerinde başvuru geldiğini bunların yüzde 90’ının da e-ticaret ve e- ihracat ile ilgili olduğunu anlatan Koçak, “Bir e- ticaret sitesi kurmak için eskiden olduğu gibi yüzbinlerce lira harcamanıza gerek yok. Şu anda ayda 5000-6000 TL arasındaki bir maliyetle bunu yapmanız mümkün” diye ekliyor. ‘Başaramazsam ne olacak?’ sorusunu ‘başaramazsam daha iyisini yapacağım’ cümlesine çevirmek istediklerini anlatan Koçak, etkinlik çerçevesinde cesaret workshop’u da verileceğini söyledi
Girişimcilerin desteklenmesi özellikle de kadın girişimlerinin başarıya ulaşması istihdam eşitliği adına çok büyük önem arz ediyor. Bunların arasında belki de en değerlisi, kendisi de girişimcilik yolunda deneyim kazanıp, başka girişimcilerin ekosisteme dâhil olması için elini taşın altına koyanların çabası. Marmara Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Serkan Koçak da bu çabayı gösterenler arasında yer alıyor.
İş hayatı boyunca bir dizi girişimcilik denemesi yapan Koçak, en son bir teknoloji şirketinde 7 yıl genel müdürlük yaptıktan sonra sosyal girişimciliğe geçiş yapmaya karar verdi. 2023 yılında start-up danışmanlığı, satış ve bütünsel koçluk hizmetleri veren Ahoras’ı kurdu. Şirketin adı İspanyolca “şimdi” anlamına geliyor. Ahoras CEO’su Serkan Koçak, 10 binin üzerinde kadın girişimciye ulaşmayı hedeflediklerini söylüyor.
700 bin TL’ye sattı
Danışmanlık yaptığı dönemde koçlukla yelkeni bir araya getirdiğini anlatan Koçak, “7 yıl genel müdürlük yaptım. Ama bu tarz işlerin sınırları ve köşeleri var. Zihnim ve ruhum arasında kaldım. Her şeyin para olmadığını düşünüyordum. 2023’ün haziran ayında yelkenlimi 700 bin TL’ye satıp Ahoras’ı kurdum. Ahoras’ın Türkçe anlamı ‘şimdi’. Anın ne kadar önemli olduğunu şirketin ismine bakınca hatırlamak istedim” diyor.
Türkiye’de her 7 şirketten sadece 1’ini kadınlar kuruyor
Koçak, “Bana ‘neden kadın’ sorusu hep soruldu. Üstelik ‘kadın girişimcileri destekleyen bir projede neden bir erkek var’ dediler” derken, “İstatistiklere göre, ortaklıkta kadın varsa yatırım maliyetinin geri dönüşü yüzde 63 daha fazla oluyor.
Bu da kadınların daha kararlı ve yaptığı işe daha bağlı olmalarından kaynaklanıyor. Ayrıca maalesef Türkiye’de kadınlar iş hayatında hep daha geriden geliyor. Avrupa’da 3 şirketten biri kadınlar tarafından kuruluyor, ABD’de 2 şirketten birisi, Türkiye’ye baktığımızda bu oran 7’de bir. Burada ciddi bir açık var” şeklinde konuşuyor.
Ekip gönüllülerle büyüdü
Ekosistemi kurarken bir dernekle birlikte ilerlemek istediğini kaydeden Koçak, “Bu noktada da Türkiye Yardımseverler Derneği Bakırköy şubesi ile anlaştık. İlk başlangıçta 2 kişilik bir ekiptik, şu anda 23 gönüllü çalışanımız var, 17’si üniversite son sınıf öğrencisi, 6 kişi de farklı sektörlerin profesyonelleri.
Ekip, yüzde 30 erkek, yüzde 70 kadınlardan oluşuyor” diye anlatıyor. Ahoras’ın hayata geçireceği ilk projeden bahseden Koçak, 5 Mart’ta düzenlenecek “‘E-ticaret Zirvesi”nin hedeflerini şu sözlerle anlatıyor. “5 Mart 2024’de Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de özellikle kadın girişimcilerin katılımının sağlanacağı bir ‘E-ticaret Zirvesi’ düzenleyerek başlıyoruz.
Projenin ‘paylaşım, sinerji, eğitim ve yatırım’ olmak üzere 4 önemli hedefi var. Bu süreçte herkesin doğru bilgiye en hızlı şekilde ulaşması için paylaşımı önceliklendirdik. İkinci önemli hedefimiz de birlikteliklerle sinerji yaratmak. Mesela bir girişimci satış konusunda uzman ama bir yazılımcıya ihtiyacı, bir diğeri de yazılımı biliyor ama satış konusunda destek arıyor. Bu noktada birbirlerine fayda sağlayabileceğini düşündüğümüz girişimcilerin birleşmelerine araçlık ediyoruz.”
Markalaşmak en zorlu süreç
“Üçüncü hedef ise eğitim konusundaki eksiliği gidermek. Yeni girişimcilerin 10 tanesinin 8’inin yoluna devam edememesinin en önemli iki nedeninden biri finansal okuryazarlık ve pazarlama konusundaki eksiklik. Markalaşmak Türkiye’de en önemli sorunlardan ve en zorlu süreç. Çok iyi ürünler ve markalar var ama dünyaya açılamıyorlar.
O eksikliği kapatmak için de bir dernekle iş birliği yaptık. Kendi mezun olduğum ve yönetim kurulunda yer aldığım Marmara Üniversitesi’nin Mezunları ve Akademisyenleri Derneği, etkinlikten sonra hazırladıkları program üzerinden eğitim verecek. Finansal okuryazarlık, pazarlama, girişimcilik, markalaşma ve e-ticaret eğitimleri olacak. Dördüncü hedef ise herkesin projesini hayata geçirmek için ihtiyacı olan yatırımcıya ulaşmasını sağlamak. Potansiyeli olan girişimcilere, iş planı hazırlama ve yatırıcıya ulaşma konusunda biz destek vereceğiz.
6 günlük şirketi depremle yıkıldı ama yılmadı
Etkinlik konuşmacıları arasında yer alan girişimci Elif Çelik, 6 Şubat depreminden 6 gün önce Adıyaman’da Munch Chocolate adlı şirketi kurmuş. Hayatta kalmayı başaran Çelik’in hikâyesi gerçek bir ilham kaynağı; “Kızımın doğumuyla çikolata yapmaya başladı.
Ne yazık ki ilk siparişlerimi hazırladığım günün gecesi 04.17’de Kahramanmaraş depremini yaşadık. ‘Tamam artık her şey başlamadan bitti’ derken, şahane bir şey oldu. Deprem bölgesindeki yerel üreticilere destek verilmeye başlandı. ‘Bizler de varız’ çağrımız çığ gibi büyüdü ve yüzlerce kişi @munchturkiye hesabımızı paylaşmaya başladı.
Ancak bir yerimiz, ekipmanımız ve yeteri kadar tecrübemiz yoktu. Hem çok korkuyorduk hem de çok heyecanlıydık. Akrabamızın Çin’li bir komşusu üretim için bize boş bir alan tesis etti. İstanbul’dan bir iş kadını da çikolata cihazı hediye etti. Şu an 3 adet profesyonel cihazımız, 10 ayda kurumsal iş ortağımız olan 58 firmamız ile bugüne kadar 385 bin 430 adet çikolata üretmenin gururunu ve heyecanını taşıyoruz. Türk girişimci kadınlarımıza, tek söyleyebileceğim, cesur olsunlar! Unutmayalım, biz hep birlikte çok güçlüyüz.”