Otomotivde farklı senaryolar gündemde
İlk düşünceye göre satışlar yıl sonuna kadar hız kesmeyecek. Diğer düşünceye göre ise eylülden itibaren pazar frene basacak.
Döviz kurunun hızlı artışı, yüksek enflasyon ve gittikçe yükselen faizlere karşın otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2023 başından bu yana Türkiye tarihinin en yüksek satış rakamlarına imza atıyor. Bunun nedeni ise otomobillerin yatırım aracı durumuna gelmesi gösteriliyor. Döviz ve faizin baskılandığı dönemde de otomobil ve hafif ticari araç fiyatının sürekli yükselmesi, arz sıkıntısı ve fırsatçılar nedeniyle liste fiyatının üzerinde fiyat uygulanması şikâyet konusu. Hatta bir ya da iki yaşındaki ikinci el otomobilin fiyatı bile 0 km’lerin üzerinde seyrediyor.
6 AY/6 BİN KM SINIRI
Fiyatların aşağı çekilmesine ve fırsatçılığın engellenmesine yönelik yeni önlemler açıklanmış olsa da sektör yetkilileri bu önlemlerin bir etkisi olacağını düşünmüyor. 6 ay/6 bin km sınırı, bireylerin bir yılda üçten fazla araç alıp satamaması, internette 0 km’den daha yüksek fiyatlı ikinci el araç ilanı verilememesi gibi önlemlerin arkasından dolaşmak zor değil.
Tüketicilerin şikâyetlerinden biri de yüksek fiyat artışlarında etken artan döviz kuru ve enflasyon etkisi değil. Yılın başından bu yana 0 km otomobil fiyatlarında yaşanan yaklaşık yüzde 30’luk artışın bir kısmı vergi sisteminden kaynaklanıyor. Otomobilin matrah fiyatına uygulanan ÖTV’den sonra ÖTV’li fiyat üzerinden KDV alınması çarpan etkisi yaratıyor. Örneğin, matrah fiyatı 300 bin TL olan bir otomobile önce yüzde 80 ÖTV uygulanıyor. Oluşan ÖTV’li fiyata da yüzde 18 KDV ekleniyor. Otomobil firması yüzde 10 zam yaptığında matrah fiyata 30 bin TL eklense de anahtar teslimde fiyat artışı 63 bin 720 TL oluyor. Dolayısıyla zammın büyük kısmı vergi sisteminden doğuyor.
1.6 litre motor hacmine kadar uygulanan matraha dayalı ÖTV sisteminde, yüzde 45, 50, 60, 70 ve 80 baremleri bulunuyor.
Sürekli gelen zamlar nedeniyle artık yüzde 80 dışındaki baremlere giren otomobil kalmadı. Dolayısıyla tüketiciler, gecikmiş matrah düzenlemesinin hemen yapılmasını bekliyor. Diğer yandan düşük ÖTV dilimlerinde otomobil kalmaması ve satışların rekor kırması sayesinde elde edilen ÖTV geliri de rekor düzeye ulaşıyor. Bazı sektör yetkilileri matrah düzenlemesinde geç kalındığını, hükümetin ÖTV gelirinden vazgeçmek istemeyeceği için matrahları artırırken ÖTV’de de 10’ar puanlık artış yapılabileceği endişesini dile getiriyor. Bu durumda az sayıda otomobil alt dilimlere inse de ÖTV gelirinde önemli bir düşüş yaşanmayacak.
(Hüsamettin Yalçın)
HAZİRANDA REKOR
ODMD’nin (Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği) haziran ayı otomobil ve hafif ticari araç satışlarını bugün açıklaması bekleniyor.
Otomobil ve hafif ticari araç pazarının yılı rekor kırarak kapatmasının mümkün olduğunu söyleyen Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, “Sıfır kilometre araç pazarının haziranda dokuz günlük bayram tatiline karşın yaklaşık 110 bin adedin üstünde bir sonuçla kapanmasını öngörüyoruz” dedi. Tüm zamanların en yüksek haziran ayı satışıyla birlikte ilk altı aylık satışlar 550 bin adedi aşmış olacak diyen Yalçın şunları söyledi: “Yılın ilk altı ayında süren güçlü ivme ve temponun ikinci yarı yılda da devam ederek Cumhuriyetimizin 100. yaşında 1 milyon barajının rahatlıkla geçilmesini bekliyoruz. Mobilite ihtiyacı odaklı ertelenmiş güçlü talebin etkisi kadar gözde yatırım aracı olan otomobile rağbet tam gaz devam edecek.”
Kredi bulmada yaşanan zorluklar nedeniyle hem sıfır kilometre hem de ikinci elde tüketicilerin peşin alıma devam ettiğini söyleyen Yalçın, “Enflasyon, faiz ve kur üçgeni birbirleriyle dengede olmadığı ve süreç vergisel olarak desteklenmediği sürece ne 0 km araç fiyatları ne de ikinci el araç fiyatları düşmez” diye konuştu.
SATIŞLAR KESİLEBİLİR
Otomotiv sektöründen bazı yöneticiler ise bu kadar iyimser değil. Yaz aylarında turizm gelirleri sayesinde ekonominin daha rahat idare edilebildiğini söyleyen yöneticiler, döviz fiyatlarının yükseliş hızını yavaşlatmak için faiz silahının kullanılması durumunda mevduat faizlerinin yüzde 60’ı geçmesi ve kredi faizlerinin de yüzde 70’in üzerine çıkmasına sebep olabileceğini, bu durumda da satışların bıçak gibi kesilebileceğini öngörüyor. Bu senaryo için eylül ayını işaret eden yöneticilere göre bir şekilde yurtdışından döviz girişi sağlanır ve belediye başkanlığı seçimlerine kadar ekonomi gemisi yüzdürülebilirse rekor satış gelebilir, ancak seçimden sonra pazar ciddi oranda geriler.
İKİNCİ EL İTHALATI TEHLİKESİ
Son günlerde dile getirilmeye başlanan ikinci el ithalatıyla ilgili gelen bilgilere göre Cumhurbaşkanlığı’nda bir çalışma yürütülüyormuş. Sızan bilgilere göre en fazla iki yaşında otomobillerin ithalatına izin verilmesi için yürütülen çalışma henüz sonuçlanmasa da özellikle Doğu Avrupa ülkelerinden ithalat için bağlantı kuran şirketler bulunuyormuş.
Otomotiv yöneticilerinin verdiği bilgiye göre ikinci el ithalatına yıllardır direnen Türkiye, eğer bu kapıyı açarsa Türk otomotiv endüstrisi açısından önemli sıkıntılar doğabilir. Bir yandan Türkiye pazarı için üretilmemiş otomobillerin teknik donanım uygunluğu sorunları, bir yandan yedek parça ihtiyacı, bir yandan ithalat için daha fazla döviz ihtiyacı doğacak. Bunların yanı sıra pazardaki fiyat dengeleri de bozulacak. Dolayısıyla az sayıda tüccar büyük kârlar elde ederken Türkiye ekonomisi ve otomotiv sanayi de darbe alacak.