Çevrecilerden tepki: Deştin için yine adaletsiz karar çıktı
Muğla’nın Yatağan ilçesinde yapımına devam edilen Entegre Çimento Fabrikası’na karşı çıkan “Yaşam savunucuları” mahkemenin “Muğla Büyükşehir Belediyesi, Menteşe Belediyesi, Orman Genel Müdürlüğü ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne, ÇED ile ilgili sorular sorulmasına” verdiği ara karara ses yükseltti. Karar “Rezalet” olarak değerlendirildi.
Çevrecilerden tepki: Deştin için yine adaletsiz karar çıktı
Muğla’nın Menteşe ilçesi Bayır Mahallesi ile Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesi arasında yapılması planlanan çimento fabrikasına karşı yöre halkının açtığı davada ara karar çıktı. Mahkeme; Muğla Büyükşehir Belediyesi, Menteşe Belediyesi, Orman Genel Müdürlüğü ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne, ÇED ile ilgili sorular sorulmasına karar verdi, yanıtlara göre nihai karar verileceği öğrenildi. Bunun üzerine adliye önünde nöbete devam eden çevreciler açıklamalarda bulundu. Karar “Rezalet” olarak değerlendirildi.
Deştin Çevre Platformu Eşsözcüsü Haluk Özsoy, Muğla önünde gerçekleşen nöbet eyleminde “Mahkemeden rezalet bir karar çıktı. Göz göre göre buradan sermayeye alan açılmak, oldubittiye getirilmek isteniyor” dedi.
“KARAR UZATILMAK İÇİN HER YOLA BAŞVURULUYOR”
“Düşünün ki daha önce iptal ettirilmiş bir ÇED raporumuz var. Aynı yer için daha önceki ÇED raporu dava sürecinde iki kere keşif yapıldı ve oy birliğiyle bütün keşif heyetleri burada fabrika olamaz dedi” diyen Özsoy, şöyle konuştu:
* “Sonrasında yeni davamız geldi, burada da biliyorsunuz baştan beri oyalamaya çalışıyorlar. Önce davayı açtık, sonra mahkeme bize, ‘Keşif heyeti gönderiyorum” dedi. Keşif parasını yatırdık sonra da ‘Bu davayı görmeyeceğiz’ dedi. Ondan sonra Danıştay’a gittik. 6’ncı daire bizi haklı bularak davanın görülmesine hükmetti. Fakat bu sürede bize 8-9 ay kaybettirdi.
* Sonrasında keşif heyeti gönderildi, heyeti orada karşıladık. Keşif yapılırken heyetle yapılan konuşmalarda dendi ki, ‘Bakın burada 300 metre ötede zeytinlik var, burayı kaydedin’ denildi. Heyetin bize cevabı, “Zaten biz uydudan baktığımızda zeytinlik mi ne kadar uzaklıkta hepsini görüyor.”
“SERMAYEYE ALAN AÇILMAYA ÇALIŞILIYOR”
Zeytinliklerin her yerde olduğunu da sözlerine ekleyen Özsoy, “Bilirkişi raporunda da çok yakında zeytinlikler olduğu bire bir duyuruldu. Biliyorsunuz buraların tapuda zeytinlik olarak geçmesi de gerekmiyor. Buna rağmen toplamda 3 tane bilirkişi heyetinin buraya fabrika yapılamaz demesine rağmen mahkeme heyeti hala buraya fabrika yapılamaz kararı vermiyor. Özellikle oyalamaya çalışılıyor. Ek rapora başvurdular, oradan da buraya yapılamaz kararı çıktı. Bu sefer de Tarım Bakanlığı’na, Orman Müdürlüğü’ne sormaya çalışıyor. Zaten dosyada olan bilgiler yeniden soruluyor. Bu davranışın tek amacı vardır o da sermayeye alan açılma düşüncesi. Bu dava uzatılarak oldubittiye getirilmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı.
“ZENGİN VE PARA BABASINDAN YANA BİR ADALET GÖRÜYORUZ”
Haluk Özsoy, “Her şey bizim lehimize. Dolayısıyla yapabilecekleri tek şeyi yaparak karar sürecini uzatarak bizi oyalamaya çalışıyorlar. Adalet devletin temel unsurlarından birisidir. Bu mahkeme salonlarında da yazar. Ama Biz burada adaleti bulamıyoruz. Biz burada sürekli oyalanıyoruz. Biz burada köylüden değil, zengin ve para babasından yana bir adalet görüyoruz. Yani biz burada adalet göremiyoruz. Bu sadece burasıyla değil bütün ülkemizi ilgilendiren bir mesele. Adalet geciktiğinde adalet olmuyor. Biz sadece kendimiz için değil bütün memleketimiz için burada adaleti bulana kadar burada nöbete devam edeceğiz” dedi.
“20 YAŞINDAYIM VE RAPORLARI OKUDUĞUMDA ORAYA FABRİKA YAPILAMAYACAĞINI ANLAYABİLİYORUM”
20 yaşındaki öğrenci Deştin Çevre Platformu Eşsözcüsü Gamze Çetinkaya da şöyle konuştu:
* “Mahkeme sürekli orada zeytinlik alan var mı? Şunu şuraya talep ediyorum, gönder’ diyor. Ya siz ÇED ya da ruhsatı vermeden önce bu kadar sorgulasaydınız zaten oranın fabrikaya müsait olmadığını görecektiniz. Biriniz çıkıp da orada zeytinlik alan var mı? Tarım alanı, ormanlık alan ve orada yaşayan insan var mı diye sorsaydı zaten o zaman bizim buraya gelmemize de gerek yoktu.
* 20 yaşında bir öğrenci olarak verilen raporları okuduğumda oraya fabrika yapılamayacağını anlayabiliyorum. Aynı şekilde bu köylü kadınlarına da anlattığımda algılayabiliyorlar. Ek rapor da gelmişken bu hala orada zeytin ağacı var mı sorgusu nedir? Bugün bilgisayarda bile haritalara baksanız orada zeytinlik alanının olup olmadığını anlayacaksınız.
* Adaleti en kısa zamanda sağlayıp o beton yığınını oradan kaldırın, biz de buraya gelmeyelim. Ben gidip okuyum. Tarıma yönelsin insanlar. Bu bütün Muğla’nın sorunu. Muğla ile ne derdiniz var? İleride nefes alacak bir yerimiz kalmayacak.”