SON HABERLER

Muğlalı çevrecilerden Sandras Dağı maden ocağı projesine dava

Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki Sandras Dağı’nda, Damla Madenciliğin patlatmalı yeraltı krom ocağı ve maden arama projelerine verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için dava açıldı. Sandrası Koruma Platformu, davalar için vatandaşların arkasında olduklarını belirtti.

Muğla’nın Ortaca ilçesinin Çaylı ve Gölbaşı mahalleleri ile Köyceğiz’in Akyaka ve Pınarköy bölgelerindeki, Damla Madenciliğin patlatmalı yeraltı krom ocağı ve maden arama projelerine Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından geçen temmuz ayında verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için bölge halkı dava açtı. Sandrası Koruma Platformu tarafından yapılan açıklamada, “Yaşam savunucuları ve vicdan sahibi halkımızı ormanlar, su, toprak ve binlerce canlının meskeni olan Sandras ile dayanışmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.

mugla 1

YASALAR HİÇE SAYILIYOR

Sandrası Koruma Platformu yapılan açıklamada, “Platform olarak bizler, doğamızı ve yaşam hakkımızı sistematik bir biçimde tehdit eden sermaye ve rant açlığına karşı, sürdürülebilir bir ekosistem için yaşam mücadelemize devam ediyoruz. Anayasanın 56. maddesinde geçen ve Birleşmiş Milletlerce de tanınan insan haklarımız olan sağlıklı, temiz ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkı her geçen gün yasalar hiçe sayılarak yeni maden proje ve talepleri ile ihlal edilmektedir” denildi.

3 mugla

SANDRAS DAĞI BÖLGEMİZİN ÖNEMLİ BİR YAŞAM KAYNAĞI

Sandras Dağı’nın su kaynakları, toprağı, barındırdığı tüm endemik ve çoğu tehlike altında olan bitki ve hayvan biyomları ile Muğla’nın ana ve en önemli yaşam kaynağı olduğu belirtildiği açıklamanın devamında şunlar dile getirildi:

* “Bu bağlamda bölgedeki maden projelerinin bölgemize getireceği iddia edilen kamu yararı düşünülmeli. Bölge doğasının ve su kaynaklarının korunarak gelecek nesillere aktarılması, sosyo-kültürel yapının, kırsal yaşam alanlarının ve toplumsal huzurun korunmasıyla elde edilecek kamu yararından daha üstün değildir. Maden projelerinin varlığı dahi bölgede halihazırda süregelen kamu yararına açık bir tehdit oluşturmaktadır. Maden alanının bir kısmı Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma (ÖÇK) alanı içinde kaldığı için binlerce endemik canlıyı tehdit etmektedir. Bölge aynı zamanda Önemli Doğa Alanı (ÖDA), Doğal Sit, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Kartal Gölü Milli Parkı gibi doğal değerleri yüksek, korunan alanlarla iç içedir.”

44 mugla

BÖLGEDEKİ FLORA VE FAUNAYA DİKKAT ÇEKİLDİ

Doğa Derneği’nce yapılan ‘Önemli Doğa Alanları’ araştırmasına göre bölgede 63 bitki taksonunun bu kriterlerine uyduğu, bu bitkilerin dünya üzerindeki bilinen tek bir arada gözleminin Sandras Dağı’nda bulunduğu vurgulanan açıklamada, “Akdeniz biyomuna özgü ve dar yayılışlı Lacerta oertzeni kertenkelesi, yine Akdeniz biyomuna özgü ve ülkemize endemik büyük esmer (maniola megala) ile nesli bölgesel ölçekte tehlike altında olan karagözlü mavi kelebek (glaucopsyche alexis) de bölgede tehlike altındaki diğer türler arasında. Sandras ekosisteminin bütünlüğü ve korunması anayasal hak ve sorumluluğumuzdur. Bölgedeki patlatmalı yeraltı krom ocağı ve maden arama projeleri yalnızca bu bölgelerde değil, Muğla genelinde geri dönülemez ekolojik yıkımlar oluşturacak, bölge için elzem olan zengin su kaynaklarını kurutacak ve yönünü değiştirecek, toprak ve habitat canlılığını büyük ölçüde tahrip edecektir” görüşü dile getirildi.

55 mugla

“14 YILDA ÇOK ŞEY KAYBEDİLECEK”

Açıklamada, 14 yıl sürecek maden projesi için, milyonlarca yılda oluşmuş bitkisel toprağın, 54 dönümlük proje alanından 5 ay boyunca saatte 16 ton olmak üzere sıyrılacağı, bu alanın canlılığını geri dönülemez şekilde yitireceği vurgulandı. Açıklamaya şöyle devam edildi:

* “Projede maden galerileri ve dinamit patlatmalarıyla yeraltı su yolu bağlantıları kesilecek. Bölgeye 200 metre uzaklıktaki Kaklık su kaynağı, 50 adet su kuyusu ve projeye 2 kilometre mesafedeki Yuvarlakçay ile Muğla Dalaman sulama alanlarının da su seviyesi düşecek veya kuruyacak. 14 yıl boyunca, günde 6, ayda 180, yılda bin 800 patlatma ile yılda 34.6 ton dinamit patlatması kaya kütlesi yapılarını bozacak, yeraltı su yollarını değiştirerek azaltacak ya da tamamen kurutacaktır.

* TEMA Vakfı raporlarına göre Muğla ormanlarının yüzde 33’ü ihale ruhsat alanlarına, yüzde 19’u işletme ruhsat alanlarına, yüzde 13’ü arama ruhsat alanlarına tahsis edilmiştir. Toplamda orman alanlarının yüzde 65’inin hukuksuzca ranta açıldığı açıkça görülmektedir. Maden için 11 bin kızılçam ağacı kesilecek, bölgedeki canlılar da yok olacaktır.”

DEVLET KURUMLARINDAN TALEPLER SIRALANDI

Açıklamanın devamında şirkete verilen ÇED gerekli değildir kararının acilen yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi. Sandras Dağı eteklerindeki mevcut maden ocaklarının hemen durdurulması, tahrip edilen alanların düzeltilmesi ve yeniden ağaçlandırılması talep edildi. Bundan sonraki benzer başvurulara ‘ÇED olumsuz’ kararı verilmesi ve izinlerin iptal edilmesi istendi.

ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE UYULMASI İSTENDİ

Uluslararası sözleşmelere de uyuşması gerektiği kaydedilen açıklamanın devamında, “Türkiye’nin de taraf olduğu Bern Sözleşmesi’ne uyularak Sandras bölgesi içerisindeki, Orman Bakanlığı’nca koruma altına alınan yaban hayatın fiili anlamda da korunma altına alınmalı, Kartal Gölü Tabiatı Koruma Alanı, Gökçeova Gölü de dahil olacak şekilde genişletilmeli, Sandras Dağı’nın tamamı ve etki alanındaki çevresi koruma altına alınmalı” denildi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ