12 bin 500 yıllık hayvan figürleri altına işlendi
12 bin 500 yıllık Körtik Tepe’deki kazılarda çıkarılan eserlerdeki farklı hayvan figürleri, takı tasarım ustası tarafından altın gerdanlık, küpe, yüzük ve bileklikte kullanıldı.
“Ilısu Baraj Gölü Altında Kalacak Kültür Varlıklarının Kurtarılması Projesi” kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü iş birliğiyle Diyarbakır Müze Müdürlüğü başkanlığında Körtik Tepe’de yapılan kazılarda insanlık tarihine ışık tutan çok sayıda eser gün yüzüne çıkarıldı.
Diyarbakırlı altın takı tasarımcısı Fırat Ekinci, Körtik Tepe’de yürütülen kazılarda çıkarılan taşlar üzerindeki farklı hayvanlara ait figürleri altından yaptığı gerdanlık, küpe, yüzük ve bilekliğe işledi.
Ekinci’nin yaptığı ürünler 2-5 Kasım’da Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan “Mezopotamya Kuyumculuk, Kuyum Makineleri ve Franchise Fuarı”nda görücüye çıkacak.
Takı tasarım ustası Ekinci, kuyumculuk sektöründe 22 yıldır çalıştığını, atölyelerinde başta bilezik, Diyarbakır hasırı olmak üzere çok farklı çeşitte tasarım yaptığını söyledi.
Talep üzerine kişiye özel ve tarihi, kültürel zenginlikleri aktaran tasarımlar da yaptığını bildiren Ekinci, şöyle konuştu:
“3 yıl önce Diyarbakır Müzesi’ni gezdiğim sırada Körtik Tepe’de çıkarılan eserleri ilk kez görünce 12 bin 500 yıllık geçmişleri geldi aklıma. 12 bin 500 yıl önce bir topluluk, kültürlerini ve inanışlarını eserlere ve hediyelik eşyalara yansıtmışlar.
Çok hoşuma gitti. 12 bin 500 yıl önceki sanatçıların bize bıraktığı mirası tekrardan tanıtabilir miyiz düşüncesi gelişti. Sonuç olarak böyle bir eser çıktı ortaya. Olumlu tepkiler aldık.
Uzun soluklu bir çalışma oldu. Ürünü 15-20 günde bitirdik ama 2020’den bu yana proje olarak önümüzde duruyordu. Aslında kolay olmadı, uzun zaman uğraştık, beğenmedik, bozduk, yeniden yaptık.”
Takılar için 320 gram altın kullandı
El işiyle yaptığı gerdanlık, yüzük, küpe ve bileklikten oluşan takılarda 22 ayar altın kullandığını ve bunların toplam ağırlığının 320 gram olduğunu belirten Ekinci, “Şu an el işçiliği emeğini saymazsak sadece maden değeri olarak 600 bin lira. Sadece 1 set yaptık.
Ürünü ticari amaçla yapmadım. O yüzden satmayı da düşünmüyoruz. Hedefim Diyarbakır’ın, Mezopotamya’nın ve bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini bütün dünyaya duyurmak. Bu amaçla yaptım” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır ve bölgenin tarihi ve kültürel açıdan zengin bir yelpazeye sahip olduğunu dile getiren Ekinci, benzer tasarımlar yapmayı düşündüklerini sözlerine ekledi.
(AA)