David Campany, Nuri Bilge Ceylan’ın sergisini değerlendirdi
Küratör ve yazar David Campany, İstanbul Modern’de açılan ‘Nuri Bilge Ceylan: Başka Bir Yerde’ sergisi kapsamında İstanbul’a geldi.
New York’taki International Center of Photography’nin küratörlüğünü yürüten David Campany, İstanbul’a daha önce fotoğraf kitaplarıyla ilgili bir etkinlik için geldiğini belirterek, “Fotoğrafa dair güzel bir etkinlik ve sergi vesilesiyle bu sıcak şehire yeniden gelmiş olmak çok mutluluk verici” dedi.
David Campany, İstanbul’u çok fotojenik bir şehir olarak gördüğünü aktararak, “Burada her şey gözüme bir şekilde fotoğraf olabilirmiş gibi görünüyor. Şehirde çok sayıda ilginç fotoğraf arşivi var. İstanbul çok zengin bir geleneğe sahip” ifadelerini kullandı.
Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Başka Bir Yerde’ sergisini çok güzel bulunduğunu kaydeden yazar, şu bilgileri verdi:
“Fotoğraf ile başlayıp, film yönetmenliğine geçiş örneklerinin sinema tarihinde uzun hikayesi vardır. Bunun sinemada görsel yöne katkısının çok olduğunu düşünüyorum. Fotoğraf bilgisiyle film üretmenin yönetmenlere ve sinemaya değer kattığını görüyoruz.”
“FOTOĞRAFIN AİT OLDUĞU DOĞAL BİR MEKAN YOKTUR”
David Campany, fotoğrafçılığın ilginç bir tarafı olduğuna dikkati çekerek, “Fotoğrafın ait olduğu doğal, sabit bir mekan yoktur. Telefon ekranında, kitap sayfasında ya da bir duvarda yer alabilir. Bu özelliği onun için bir zorluk oluştursa da varlığını sürdürmek açısından bir avantaj da barındırır” değerlendirmesinde bulundu.
Sinema ve fotoğrafta portre formunun önemine de değinen küratör, şunları söyledi:
“Portreyi fotoğraf açısından en önemli form olarak görüyorum. Sinemada durum biraz farklı gibi görünür çünkü orada görüntü hareket halinde ama yine de sinemada da bir sahneyi durdurduğunuzda bir fotoğraf karesi ya da bir portre elde etmiş olursunuz. Zaten sinemanın tarihine baktığınızda özellikle 1920’lerde yüzün yakın planlı çekimle modern bir sanat haline geldiğini görürsünüz. Ekranın tamamını dolduran bir yüz çok özel bir türde kadrajdır ve aynı zamanda bu bir portre görüntüsüdür.”
“İSTANBUL’DA PEK ÇOK GENÇ YETENEKLİ FOTOĞRAFÇI VAR”
David Campany, Türkiye’nin güçlü bir fotoğraf kültürü olduğuna işaret ederek, “Birçok genç yetenekli fotoğrafçı var. Şehirde görsel zenginliğin keşfedilebileceği harika bir enerji var. Böyle şehirlerde sihirli bir ortam oluşur ve İstanbul’da bu kesinlikle var gibi görünüyor” diye konuştu.
Kendisinin fotoğrafa başlamasında Alfred Hitchcock’un “Rear Window” filminin etkisi olduğunun altını çizen Campany, “Burada fotoğrafçılıktan sinemaya geçmiş bir yönetmenin sergisinde olmamız ilginç çünkü benim de fotoğrafa ilk ilgim sinemayla başladı” dedi.