Gribe karşı beslenme önerileri
Kışı sağlıklı geçirebilmek için bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz büyük önem taşıyor. Solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı bugünlerde vücut direncimizi arttırmamız gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Erk, ‘‘Bunun için de hem doğru beslenmeye hem de hijyen kurallarına uymaya özen gösterilmeli” tavsiyesinde bulundu.
Son zamanlarda özellikle grip vakalarında artış yaşanıyor. Hastalığa yakalanma riskini azaltmak ve hasta olduktan sonra da hızla iyileşmek için dengeli ve yeterli beslenmeye özen gösterilmesi gerekiyor. Bugünlerde bağışıklık sistemini güçlü tutmak için sağlık beslenme ve hijyenin önemine vurgu yapan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, gripten korunma yollarını şöyle açıkladı:
BUNLARI YAPIN
1-Doktor önerisiyle çinko desteği alınmalı veya çinkodan zengin istiridye, organik kuzu et, susam, kabak çekirdeği, brokoli gibi yiyecekler tüketilmeli.
2- Sarı, turuncu, parlak kırmızı, sarı-yeşil sebze, meyve ve baharatlar (havuç, marul, bal kabağı, ıspanak, domates, biber, kayısı, muz, greyfurt, limon, portakal, mandalina, köri, zencefil, zerdeçal). Bu besinler bağışıklık sistemini destekleyen bol miktarda C vitamini, beta karoten ve flavinoid içerir.
3-Yeşil, yeşil-beyaz renklerde brokoli, karnabahar, lahana, alabaş, şalgam, su teresi, roka, hardal yaprakları, turp, sarımsak ve soğan gibi yiyecekler. Bu besin grupları bol miktarda sistein, selenyum ve diğer gerekli vitamin ve mineralleri içerir.
4- Bol temiz su ve lifli besinlerin tüketilmesi vücudun toksinlerden arınmasını sağlar.
5-Rafine şeker ve unlu gıdalar, işlenmiş yağlar, asitli içecekler yerine taze sebze, meyve ve kuruyemiş tüketilmelidir.
6-Mürver yemişi çözeltisi gribal enfeksiyonlarda yaygın olarak kullanılmaktadır ve etkinliği kanıtlanmıştır.
7- Sebze ve organik tavuk suyu çorbanın gribal enfeksiyon belirtilerini hafiflettiği ve hastalığın daha kısa sürede geçmesini sağladığı kanıtlanmıştır.
8- Alkol ve sigara bağışıklık sistemini çökerten olumsuz etkilere sahip maddelerdir ve bunlardan kesinlikle uzak durulmalıdır.
9- Yeterli beslenemeyen ve stresli yaşamı olan kişilerin doktor tavsiyesiyle multivitamin, probiyotik ve Omega-3 preparatları kullanmaları uygun olur.
10- D vitamini güneş ışınlarından alınıyor, ancak kış aylarında ne yazık ki bu pek mümkün olmuyor. Özellikle Kasım-Şubat ayları arasında ülkemize gelen güneş ışınlarının geliş eğiminden dolayı cilt, D vitamini sentezini yapamıyor. Yani kışın güneş olsa da vücutta D vitamini oluşmaz. Oysa bu vitamin özellikle enfeksiyon hastalıklarının arttığı kış aylarında, bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Kışın düşük D vitamini düzeyine sahip kişilerde gribal enfeksiyon riski artar. Özetle bugünlerde yeterli D vitamini düzeyini devam ettirmek için yumurta sarısı peynir, tereyağ gibi süt ve süt ürünleri, somon, uskumru gibi yağlı balıklar tüketilmeli. Gerekirse doktor önerisiyle takviye alınmalı.
Bağışıklığı güçlü tutma yolları
Grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi şart. Bunun da en önemli yolu sağlıklı ve dengeli beslenmektir. Ayrıca fizik egzersiz yapmak, kaliteli ve yeterli uyku, sigara ve alkol kullanmamak, kimyasallardan uzak durmak, hijyen kuralarına uymak da bağışıklık sistemini güçlendirerek kişiyi enfeksiyonlara karşı korur. Kış aylarında da taze, temiz, bütün, organik, mevsiminde ve yerel olarak üretilen sebze, meyve, yeşillikler, baklagiller ve kabuklu kuruyemişlerden oluşan beslenme tarzı bağışıklık sistemi için önemlidir. Bu beslenme düzeni günlük kalorilerin yüzde 20’sinin organik hayvansal ürünlerden geldiği besinlerle desteklenmelidir. Bağışıklık sisteminin içinde yer aldığı kan ve lenf sıvılarının vücut savunmasında önemli rolleri vardır. Kan, berrak sarı bir sıvı olan plazma ve içindeki kan hücrelerinden oluşur. Lökosit adı verilen kan hücreleri kan ve lenf sisteminde dolaşarak enfeksiyon etkenlerine ve kanserleşen hücrelere karşı savaşırlar. Bağışıklık sisteminin normal çalışması için A, B, C, D ve E vitaminleri başta olmak üzere kalsiyum, selenyum, çinko, magnezyum, manganez, bakır gibi minerallere; sistein gibi aminoasitlere ihtiyaç vardır. Bu vitamin ve minerallerin her gün belirli miktarda ve birbirleriyle doğru orantılı olarak tüketilmesi bağışıklık sistemi için son derece önemlidir.