Başkan Tamer Mandalinci Yanıltılıyor mu?

Başkan Tamer Mandalinci Yanıltılıyor mu?

Bodrum Belediye Meclisi dün toplandı. AKP meclis grubu, Meclis Başkanı Tamer Mandalinci’nin yanıtlaması için, iki ana başlıkta yazılı soru sordu.

Birincisi Dönemin Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın Danışmanı aynı zamanda Bodrum Tanıtma Vakfı’nın Genel Koordinatörü Levent Arkan ile ilgiliydi. İkincisi de Kaçak yapılarla mücadele.

AKP Grubunun ilk sorusu;

“Levent Arkan’ın belediye ve bağlı olduğu kuruluşlarda veya başkanlığını yaptığınız BOTAV’da halihazırda bir görevi var mıdır?”

“Eğer görevi bulunmuyorsa kendisine itibar iadesinde bulunarak yeni bir görev vermeyi düşünüyor musunuz?”

“Yeni bir görevlendirme yapılacaksa kendisinin görev kapsamı ne olacaktır?”

Bodrum Belediye Meclis Başkanı Tamer Mandalinci soruya şu şekilde yanıt verdi;

“Sayın Levent Arkan Bey ile herhangi bir çalışmam olmadı, olmayacak da. Kendisine bugüne kadar Bodrum’a verdiği katkılar için de teşekkür ediyorum.

“Şu anda görevi yok, olmayacak da. BOTAV’ da da herhangi bir görevi yoktur, olamayacaktır da.”

“Başkanlığım dönemimde itibar iadesi yapılacak mıdır? Benim dönemimde böyle bir şey de olmayacaktır.”

Konu hakkında kedisine soru sorulmamasına rağmen günah çıkarmak adına söz alan, Bodrum Belediyesi Meclis Üyesi CHP Grubu Başkanı Niyazi Atare ise;

“İsmi geçen Levent Arkan isimli şahsın Cumhuriyet Halk Partisi’ne yaptığı hakaretler ortadadır. Bunlar basına da düşmüştür. CHP Grubu olarak sizlerle aynı düşüncedeyiz.”

Diyerek, hariçten gazel okudu. Neden gazel okuduğunu sizlere aktaracağım.

Levent Arkan hangi itibarını kaybetti ki, itibarı iade yapılacak mı, yapılmayacak mı diye soruldu ve Tamer Mandalinci böyle bir şeyin yapılmayacağını ifade etti.

Levent Arkan çıkarıldığı ilk mahkemede, halen Ahmet Aras’ın Danışmanı olduğunu ve BOTAV Koordinatörü olarak görev yaptığını ifade etti.

Ahmet Aras bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmadı. İtibar kaybeden Levent Arkan mı? Ahmet Aras mı? Sorusu yanıt beklemektedir.

Ayrıca Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin BOTAV’ da başkanlık görevi var mıdır? BOTAV’ ın resmi web sitesinde Başkan olarak halen Ahmet Aras görünmektedir. Görevi olmayan, konu hakkında Tamer Mandalinci neden açıklama yapmaya gerek duymuştur.

Kişinin suçluluğu ispatlanıncaya kadar masumdur.

Hariçten gazel okuyan CHP Meclis Grup Başkanı Niyazi Atare, hukukun üstünlüğünü bırakıp kendince Levent Arkan hakkında hüküm verme gereği duymuştur.

Konu halen çok sayıda davayla birlikte, yargıdadır. Henüz hüküm verilmemiştir.

Gazeteci Hasan Dirin, yayınlanan ses kayıtlarıyla ilgili Ahmet Aras’ı uyarmak için görüşme talep etmiş, Aras talebe yanıt vermek yerine “Hasan Dirin bana şantaj yapıyor, beni tehdit ediyor.” diyerek Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe vermiştir. Şahidi ise Niyazi Atare dir. Aras çıkıp “Niyazi Atare’ nin gazına geldim.” diyebilir. Çünkü, Hasan Dirin’in söylemediği lafları söyledi gibi Aras’a aktaranın Niyazi Atare olduğu iddiaları, savcılık kayıtlarında bulunmaktadır.

Ses kayıtlarının yayınlanmasının bu olayın ardından gerçekleşmiş ve kayıtlar Hasan Dirin tarafından cumhuriyet başsavcılığına teslim edilmiştir. Danışmanı hakkındaki iddiaları dinleme gereği dahi duymayan Aras, Yavuz hırsız misali, haklı çıkmanın yolunu aramıştır. Ses kayıtlarının yayınlanmasında Aras ve Atare sorumludur, ikisi keyfini sürerken, Levent Arkan cezaevinde 56 gün kaldı.

Süreç içerisinde sessiz kalanlar mı itibarsız, yoksa Levent Arkan’ dan kurtulduk sevinci yaşayanlar mı?

Bildiğim kadarıyla Levent Arkan’ın BOTAV Genel Koordinatörlüğünün devam ettiğine dair elinde sözleşmesi var. Artık mesele kendi meseleleri, sonuçlarını göreceğiz.

Gelelim kaçak inşaatla mücadele mevzusuna.

“Kaçak inşaatla mücadele yürek ister” başlıklı bir yazı yazdım. Tamer Mandalinci yazımdan kendine bir ders çıkarmamış olacak ki AKP Grubunun sorduğu sorulara yanıt verirken, yanlış üstüne yanlış yapmaya devam etmiştir.

“Biliyorsunuz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki olan alanlarla ilgili 2 hafta süre verilerek yıkım gerçekleştiriliyor.”

Başkan Tamer Mandilinci’nin, 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 18. Maddesine atıfta bulunarak kanunsuz bir yıkımı savunduğu açık.

“20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fıkrasının “…hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, belediye veya Devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılır.” Der.

Oysa kanunun bu maddesinin, Anayasa Mahkemesi’ tarafından, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edildiğini bilse, sanırım bu yanlışa düşmezdi. (Esas Sayısı : 2023/191 Karar Sayısı : 2024/58 Karar Tarihi : 22/2/2024 R.G.Tarih-Sayı : 3/4/2024-32509)

Anayasa Mahkemesi 22 Şubat 2024 tarihinde aldığı kararla, Tamer Mandalinci’ nin savunduğu yasayı hukuksuz bularak iptal etmiş ve kararın Resmi Gazetede yayınlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe gireceğini karara bağlamıştır.

İnsanlara savunma ve yanlışı düzeltme hakkı vermeyen her yasa, zorbalıktır.

Başka bir yanlış ise;

“Ancak özel mülkiyet alanlarında imar kanunun bize emrettiği ölçüde işlemler yapıyoruz. Bir kaçak yapının yıkım aşamasına gelmesi 14-15 ayı buluyor. “

3194 Sayılı Kanun bu konuda net;

“Yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde yapı sahibi tarafından yapının ruhsata uygun hale getirilmediğinin veya ruhsat alınmadığının ilgili idaresince tespit edilmesine rağmen iki ay içinde hakkında yıkım kararı alınmayan yapılar ile hakkında yıkım kararı alınmış olmasına rağmen altı ay içinde ilgili idaresince yıkılmayan yapılar, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanmak üzere Bakanlıkça yıkılabilir veya yıktırılabilir. Yıkım maliyetleri %100 fazlası ile ilgili idaresinden tahsil edilir.”

Kaçak yapıda yıkım süreleri kanunda açıkça belirtilmiştir. İş yükü işin bahanesidir. Ruhsata bağlanamayacak yapılarda ise, bu sürelere uyulmaz.

“İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır.”

Neymiş, eğer kaçak yapı yasallaştırılamıyorsa, bir aylık süreyi vermene gerek yokmuş.

Neden Kaçak yapılarla mücadele edemediğini itiraf ediyor Tamer Mandalinci ;

“Kaçak yapı ile ilgili yıkım ihalesine çıktık. Ancak gerek maddi nedenler, gerek personel nedenlerinden olsun kaçak yapıları yıkmada çok başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz.

Maddi nedenlerden söz ederken yıkım maliyeti yüzde 20 fazlasıyla kaçak yapı sahibinden alınacağını göz ardı ederek, toplumu bu konuda yanıltmaktadır.

Başkan Tamer Mandalinci topu taca atmaya devam ediyor.

“Bunda da Büyükşehir Belediyemizden destek rica ettik. Büyükşehir Yasası’nda bu vardır. Büyükşehir’den resmi yazılarla yardım talep ettik.”

Bu yasadan ne anladığınıza bağlı bir açıklama. Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir yetkisi yok. Yetki;

Büyükşehir Belediye Kanunun 7. Maddesinde şu şekildedir.

“Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları tahliye etme ve yıkım konusunda ilçe belediyelerinin talepleri hâlinde her türlü desteği sağlamak.”

Buradan, kaçak yapı yıkım ekibi verir anlamı çıkmaz. Lakin tüm kaçak yapılar için afet riski ve hayati tehlike riski raporu alınırsa söylenen gerçekleşebilir.

Meclis makamından sorulan sorulara yanıltıcı veya bilmeden yanıt verilmesi, toplumun yanıltılması anlamına gelebileceği gibi ayrışmalara, gruplaşmalara, senin partim, benim partim sürtüşmelerine neden olur.

İktidar partisinin görevini yapmayışı sizin mazeretiniz olamaz.

Kaçak yapı yıkımları bölgesel ve karar tarihlerine göre yapılmalıdır. Aksi halde toplumsal barış bozulur.

Her fırsatta Cumhurbaşkanı’na atıfta bulunup yardım isteyen Tamer Mandalinci, AKP’ ye göz mü kırpmaktadır?

Vesselam…

Yanıt bekleyen onlarca soruya henüz Tamer Mandalinci’den yanıt gelmedi.