Sayın Bakan, Şaka Gibisiniz
Sayın Bakan, Şaka Gibisiniz Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy düzenlediği basın toplantısında, Çeşme ve Bodrum’daki doluluk oranlarının azalmasına dair çıkan haberlere ilişkin, değerlendirmelerde bulundu. Ersoy, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Buradaki tek etken Avrupa’da turnuvaların olması değil. Yunan adalarının Türklere daha rahat vize veriyor olması etkili olmuş olabilir. Türk ziyaretçilerin geçen seneye oranla daha […]
Sayın Bakan, Şaka Gibisiniz
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy düzenlediği basın toplantısında, Çeşme ve Bodrum’daki doluluk oranlarının azalmasına dair çıkan haberlere ilişkin, değerlendirmelerde bulundu.
Ersoy, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Buradaki tek etken Avrupa’da turnuvaların olması değil. Yunan adalarının Türklere daha rahat vize veriyor olması etkili olmuş olabilir. Türk ziyaretçilerin geçen seneye oranla daha kısa süreli konaklıyor olması doluluklara etki etmiş olabilir. Ama burada konunun özü aslında Çeşme ve Bodrum bölgelerinde sezonun kısa olması, sezonun 12 aya yayılamamış olması ve ağırlıklı olarak tek pazar endeksli bir sektör oluşmuş olmasıdır.
Açıklamayı dikkatle okuduğunuzda Bakan Ersoy’un, kesin olmayan sözcükler kullandığını fark edeceksiniz. “Etki etmiş olabilir”, “etkili olmuş olabilir” gibi tahliller yapması, konuya ya hâkim değil ya da “benim otellerim dolu” siz kendi derdinize yanın demek istiyor.
Bakan Ersoy açıklamalarına “planlanmıştı”, “olacaktı” gibi sözlerle devam ederken yapacaklarının, yapılamamasının nedenini, yerel yönetimlere bağlıyor.
“Projelere yerel yönetimler, biz her seferinde ‘lütfen bu projeye siyasi yaklaşmayın, bölgenin buna ihtiyacı var’ diye uyarmamıza rağmen siyasi yaklaştı.
Birçok hukuki süreç başlatıldı. Projenin gelişimi yavaşlatıldı, önü tıkandı. Şu an çok yavaş da olsa ilerliyor. Ama eğer bu süreç bu şekilde tıkanmasaydı, 2018’de başladığımız süreç şu anda hayata geçmiş olacaktı ve biz bugün Çeşme ve Bodrum’la ilgili bir konuşma yapmak zorunda kalmayacaktık.”
Sayın Bakan Ersoy, siz hiç sokağa çıkıp Bodrum’u dolaştınız mı?
Bodrum’da yapmak istediğiniz ne vardı ki, Bodrum Belediyesi size engel oldu? Bodrum Belediyesi neredeyse şahsınızın müdürlüğü gibi çalıştı.
Torba, Kızılağaç kanalizasyon ve yağmur suyu projesini yaptınız, kendi otelinizi bitirene kadar işi süründürüp, kanalizasyon gelirlerine 28 yıl ipotek koydunuz.
Torba Mahallesinde, Otelinizi yıkıp yeniden yaparken, yeni aldığınız arsa ile otelinizin arasında bulunan yolu imar planıyla kaldırıp, mülkiyetinize aldınız. Bunu yaparken Bodrum Belediyesi size engel oldu mu? Elbette HAYIR.
Gölköy Mahallesinde tahsisli oteli alıp yıktınız, imar planı iptal olduğu halde işe başladınız, henüz yeni plan yürürlüğe girmeden Bodrum Belediyesi neredeyse yapı ruhsatınızı veriyordu.
Türkbükü, Hebil Mevkiinde ailenizden miras kalan oteli yıkıp yeniden yaparken, inşaat yasaklarına rağmen, yazın dahi otel inşaatınızı devam ettirdiniz, size karşı çıkan olmadı.
Yine mülkiyeti size ait olan, mevcut yapıyı yıkıp otel yapmadan önce yeni bir imar planı yaptınız, sizi kimse bu konuda mahkemeye vermedi.
Yaptığınız hangi inşaat Bodrum Belediyesi tarafından kontrol edildi söyleyin, bizde bilelim. Her şey al gülüm, ver gülüm.
Tahsisli oteli yaparken kazıdan çıkan ve mevcut otelin yıkımından doğan molozları, doğal, arkeolojik ve mera alanlarının sınırına yığdınız, yolu kullanan kamyonlar bir sezon gelen tüm misafirlere hayatı zindan etti, size kimse ses çıkarmadı.
Hafriyat döküm sahası olmayan yere Muğla Büyükşehir Belediyesi, size özel, geçici hafriyat döküm sahası izni verdi. İzin süresi dolup tekrar uzatıldı. Bodrum’da bu şekilde izin alan tek firma sizin işinizi yapan firmadır.
Bırakın Bodrum’da doluluk oranlarını, sizin otellerinizdeki oranı açıklayın ki hepimiz bilelim.
Evet Sayın Bakan, çıkın dolaşın Bodrumun sokaklarını, dağlarını, taşlarını. Bodrum dağlarında ceylanların gezdiği türkülerin yerini yakın zamanda çöpten, moloz yığınlarından, hafriyatlardan oluşan kaleler oldu, olmaya devam ediyor.
Çıkın dolaşın havadan kıyıları fotoğraflayın.
Kıyılar ne hale gelmiş, gelen misafirler nerede denize girecek? Kıyılarda şezlong bedelleri, otellerin geceleme fiyatlarını geçti neredeyse.
Bodrum’da yaşayanlar olarak biz hoşnut değilken, gelen misafirler nasıl hoşnut olsun.
Bodrum’un bu hale geleceği şimdiki bir konu değil dağ taş betonlaştırıldı, on binlerce kaçak yapı, talan edilen tarımsal alanlar, kent kent olmaktan çıktı, ucubeye döndü.
Sayın Bakan siz kalkmışsınız “yerel yönetimler önümüzü kesti.” diyorsunuz. Sanki tutarlı bir turizm politikanız var. Otelciliği turizm olarak gören bir anlayışın başarılı olması, söz konusu dahi değil.
Bir yandan MUÇEV, bir yandan sizin bakanlığınız hiçbir ruhsat almadan, Halk Plajları adı altında, halk arasında sınıfsal farklıklar yarattınız. Sanki mülteci kampı yapıyorsunuz.
Güç seviciler ne sizi, ne de yerel yönetimi eleştirmediler. Üstelik “daha sizin için ne yapsınlar?” diyerek halkı aşağılamaya kalktılar.
Siz, daha yetkiniz kapsamında bulunan “Turizm Merkezleri” n de doğru dürüst imar planı yapamadınız. Kişilere özel, parça parça alanları, yerel halk sattıkça imara açıp, üç kuruşa alınan yerlerde birilerine rant sağladınız.
Örnek mi? Son planlanan yer Kızılağaç, Kalyoncu İnşaata ait, 102 bin metre karelik alan.
Sayın Bakan, şehrin ortasında, arkeolojik sit alanında Şehir Stadyumu genişletiliyor, Kültür Varlıkları Koruma Kurulunuz ne iş yapıyor?
Bodrum Sanayi sitesinin altındaki tarihi kalıntılar yer yüzüne çıkarılması gerekirken, altta kalmasına çalışılıyor.
Bütün bunlar olurken iktidarın ve hangi partiden olursa olsun, yerel yönetimlerin suçu büyük. Siz de yaptığınız açıklamalarla, aklımızla dalga geçmeyin.
Bodrum’da yer altı su kaynakları tükenip, toprak tuzlanmaya başladığında ne olacak? Bodrum Dağlarında Rüzgar Enerji Santralleri doğayı tahrip etmeye başladığında ne olacak? Güneş Enerji santralleri adı altında zeytin alanları yok edildiğinde ne olacak?
Bodrum çok kez batmış Antik Bir Kent, ama bu kez bizim antikalığımızdan batacak. Hep birlikte, ekonomik ve sosyal olarak yok olacağız.
Lakin kemirgenler, yeni bir alana yolculuk edecekler.
Vesselam…
Kisebükü ve 12 ay turizm sonraki yazılara kaldı.