Gribi neden ciddiye almalıyız?
Influenza virüsünün neden olduğu grip genellikle önemsenmiyor. Covid’den bile artık ‘’Grip gibi oldu, tehlikesi geçti’’ diye söz ediliyor. Oysa gribin sıradan bir hastalık olmadığını belirten Prof. Dr. Kayıhan Pala, ‘’Hem hastalanmaya hem de hastaneye yatışa hatta ölüme bile yol açabildiği unutulmamalı’’ diyor.
Grip genellikle nezle ve soğuk algınlığı muamelesi gören bir hastalık. Yani pek ciddiye alınmıyor. Oysa uzmanlar hastalığın hafif atlatılabileceği gibi ölümcül olabileceğine de dikkat çekiyor. Gribin özellikle kalp- damar, diyabet gibi kronik hastalığı olanlar, çocuklar ve yaşlılar için riskli olduğuna dikkat çeken Halk Sağlığı Öğretim Üyesi ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, hastalıkla ilgili şu bilgileri paylaştı:
Prof. Dr. Kayıhan Pala
Grip mevsimi başladı
Mevsimsel grip salgınları çoğunlukla kış aylarında meydana gelir. Grip virüsleri yıl boyunca yayılırken, çoğu zaman grip aktivitesi Aralık ve Şubat arasında zirve yapar.
Ülkemizde grip mevsimi başlamış durumdadır. Grip virüsünün yol açtığı salgınların genel olarak şubat ayının sonuna kadar sürmesi beklenmektedir, ancak bu süre mart ayına da sarkabilir.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan haftalık grip gözetim raporlarına bakıldığında, grip görülme sıklığının aralık ayının başından itibaren arttığı ve etkisinin mart sonuna kadar sürebildiği gözlenmektedir
Virüs tipi çok değişken
Mevsimsel grip virüsleri her yıl dünya çapında salgınlara neden olmaya devam ediyor. Bu tekrarlayan salgınların altında yatan temel süreç, virüslerin önceki enfeksiyon veya aşılama ile oluşturulan bağışıklıktan kaçmak için evrimleşmesidir.
Mevsimsel grip virüslerinin evrimi, daha önce enfekte olmuş veya aşılanmış kişilerin yeniden enfekte olmasına izin verdiği için önemli bir hastalık yükü kaynağıdır.
Tehlikeli olabilir
Dünya çapında her yıl yüz milyonlarca vaka kayıtlara geçiyor, neyse ki bunların büyük çoğunluğu ciddi vakalar değil. Bununla birlikte, Dünya Sağlık Örgütü her yıl 3 ile 5 milyon ciddi hastalık vakası ve 290 bin ile 650 bin solunum yolu ölümü olduğunu tahmin ediyor. Grip,zatürre, kalp krizi, kalp kası iltihabı (miyokardit), tiroid iltihabı (tiroidit) gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Özetle grip hem hastalanmaya hem de hastaneye yatışa hatta ölüme bile yol açabilen bir hastalık, bu nedenle önemsemeliyiz.
Kimler aşı yaptırmalı?
65 yaş ve üzeri kişiler, belirli kronik tıbbi rahatsızlıkları (astım, diyabet veya kalp hastalığı gibi) olan her yaştan kişi risk grubunda yer alır ve grip aşısı yaptırmalıdır.
Kimler yaptırmamalı?
Altı aylıktan küçük çocuklar ve grip aşısının herhangi bir bileşenine karşı şiddetli, yaşamı tehdit eden alerjisi olan kişiler grip aşısı yaptırmamalıdır. Grip aşısının bir dozuna karşı şiddetli alerjik reaksiyon gösteren kişiler de bu aşıyı tekrar yaptırmamalıdır.
Grip aşısı güvenli mi?
Grip aşısının güvenli olduğu kanıtlanmıştır. Aşı ile şiddetli grip hastalığına karşı korunabilirsiniz.
Ancak aşılar, diğer tıbbi ürünler gibi bazı yan etkilere sahip olabilir.
Yıllık grip aşısı olan birçok kişi hiçbir yan etki bildirmemektedir. Grip aşısından sonra bildirilen ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kuru öksürük, yorgunluk, baş ağrısı ve kas ağrısı gibi yan etkilerin çoğu hafiftir ve tedavi olmaksızın birkaç gün içinde kendiliğinden kaybolur.
Ciddi yan etkiler son derece nadirdir. Dünya Sağlık Örgütü, gebe kadınlara bağışıklık sistemleri normalden daha zayıf olduğu için grip aşısı yaptırmalarını önermektedir.İnaktif grip aşısının, hamileliğin herhangi bir döneminde güvenli olduğu gösterilmiştir.
Aşı ne zaman yaptırılmalı?
Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi grip aşısının her yıl ekim ayında yaptırılmasıdır. Ancak risk grubundaki kişilerin, şubat ayına kadar aşıyı yaptırmaları hastalığın şiddetli bir biçimde geçirilmesinin önlenmesi bakımından etkili olabilir.
Hemen antibiyotiğe sarılmayın
Grip bulguları ortaya çıktığında bir hekime başvurarak hastalığın soğuk algınlığı mı yoksa grip mi olduğunu saptamak ve buna uygun önlemlerle hekimin yazması halinde ilaç almak uygun olacaktır.
Grip ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanılmaz, çünkü bu hastalıkların tedavisine herhangi bir yarar sağlamamaktadır. Hatta yan etkileri açısından hastaya zarar verebilir. Ancak hastalık bulgularının ortaya çıkmasından birkaç gün sonra özellikle de risk grubundaki kişilerde enfeksiyon akciğerlere kadar ilerleyecek duruma geldiyse, bir doktorun muayenesi sonrasında reçete vermesi durumunda antibiyotik tedavisi uygulanır.
Böyle önlem alın
Kişiler arasına fiziksel mesafe koymak, virüslerin yayılma riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Hasta olan kişilerle yakın temastan da kaçınılmalıdır. Elleri sık sık yıkamak kişiyi korumaya yardımcı olacaktır. Kapalı ortamlarda olabildiğince kaçınmak ve mekanları sık havalandırmak virüslere maruz kalma riskini azaltabilir. Kalabalık ortamlarda maske takmak da koruyucudur.