Belediye Meclisinde Satış Kararı: Halkın Malı Kime Emanet?
Belediye Meclisinde Satış Kararı: Halkın Malı Kime Emanet? Dün yapılan belediye meclisi eğlenceli geçti. Bodrum Halkı’nın malına “oy çokluğu ile” satış kararı verildi. Başkan Tamer Mandalinci, belediyenin borçlarından dolayı seçildiğinden beri uyuyamıyormuş. Umarım, dün gece deliksiz bir uyku çekmiştir. “Mülkler satılmasın.” dedik “Çözüm öneriniz nedir?” dedi. Sayın Başkan biz çözecektik ise sizi niye seçtik demek […]
Belediye Meclisinde Satış Kararı: Halkın Malı Kime Emanet?
Dün yapılan belediye meclisi eğlenceli geçti. Bodrum Halkı’nın malına “oy çokluğu ile” satış kararı verildi. Başkan Tamer Mandalinci, belediyenin borçlarından dolayı seçildiğinden beri uyuyamıyormuş. Umarım, dün gece deliksiz bir uyku çekmiştir.
“Mülkler satılmasın.” dedik “Çözüm öneriniz nedir?” dedi. Sayın Başkan biz çözecektik ise sizi niye seçtik demek geliyor içimden, desem mi demesem mi bilemedim.
Ankara’ya çözüm arayışına giden başkan eli boş döndü, lakin çaldığı kapılarda kendisini karşılayanlara teşekkür ede ede bitiremedi. Teşekkür ederken Turizm Bakanını unuttuğunu hatırlayıp, dönüp bir de ona teşekkür etti. AKP’li bir belediye başkanımı konuşuyor diye düşünmeden edemedim.
Uzlaşı taviz vermek demektir. Hoş uzlaşan yok öde parayı demişler.
Gelelim çözüm önerimize.
Belediyenin iktisadi sorununa çözüm bulmak için elde veri olması gerekir. Mevcut arabesk bir yönetim şekliyle, dünyanın en iyi çözümünü de bulsak, faydasız.
Harcarken bize mi sordunuz ki, sorununun çözümünü bize sorar oldunuz. Belediye, borç batağına giderken, hiçbir uyarım dikkate alınmadı.
“Mülkleri satmayın” deyince, “laf değil çözüm üretin” diyorsunuz. Evet alın size çözüm.
Bu borçlar;
Mehmet Kocadon, Ahmet Aras, Serhan Asker, Özgür Özel, Veli Ağbaba, Ali Mahir Başarır, Seyit Torun, Gökan Zeybek, Rıza Akpolat (Kardeş belediye Beşiktaş Belediyesi), KRT, Halk TV, Nebil Özgentürk, BOTAV, Heykelci Bülent Mazmancı, İlhami Özden, Kemal Özyurt, Ekrem İmamoğlu, Mehmet Ülküm, Tansu Özcan, TÜLOV, Fen İşleri Müdürü Özgür Şahin, Cano Canan, Rekuba İnşaat (bin metrekare yer bedava verildi) ödemelidir. Buna benzer saymakla bitmez bir liste çıkarabilirim.
Hatta borçları ödemeye mülklerden önce, İskele Meydanı’nda duran, araçların parkına engel olan sünger heykelini satarak başlarım.
Harcarken “bas bas paraları leylaya” iş borcu ödemeye gelince, baba mirasını sat. Yok öyle yağma.
Halkı yanıltıcı açıklamalardan vazgeçiniz. Hacizlerden dolayı belediyenin işleyişi kanunen durdurulamaz.
“Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.” (Maaş hesapları v.s)
Kısaca belediye hizmetleri engellenemez. Madem aman dilediniz bakanlardan, kamu yarına borcun faizlerini kaldırsınlar. Ya da faizler, iş bilmez yöneticilerden tahsil edilsin.
Bu borçların kaynağını önce halka tek tek anlatın orman yangını, salgın hastalık deprem gibi gerekçeleri bırakın. Halen orman yangında yapılan bağışların hesabı verilemedi.
Tamer Mandalinci mecliste, “Başkan Aras tüm ülkedeki sorunların peşinden koştu, yaralara ilaç olmaya çalıştı.” dedi. Sayın Mandalinci lafa gelince “Yüce Devletimiz” diyorsunuz, sonra sanki devlet acze düşmüş, ülkenin yaralarını da Ahmet Aras sarmış gibi konuşuyorsunuz.
Dar alanda sen, ben, bizim oğlan, yerli boylu, top çevirmekten vazgeçin. Bu işler ne şarkı söylemeye nede çifte telli oynamaya benzemez.
Öncelikle; iyi bir mali işler müdürünüz olması gerekir. Sizin ya da özel kalem müdürünüzün söylediğini değil, görevinin gereklerini yerine getiren bir müdürden bahsediyorum.
Emlak İstimlak Müdürünüz, bu işi iyi bilen, yetkin ve etkin, gayrimenkul mevzuatından ve ilgili mevzuatlardan anlayan bir memur olmalıdır.
Sonra personel hukukçularınız rutin işleri gördüğünden kendinize, kamu maliyesinden anlayan, icra ve borçlar kanunu bilen bir hukuk ekibi oluşturmalısınız.
Mali danışman olmadan olmaz. Bu işte rüştünü ispat etmiş bir danışman bulmalısınız. Aksi halde kartopu olan borcunuz, çığ haline dönüşecektir.
Tüm belediye şirketlerini tek çatı altından toplayarak, giderlerinizi optimize edin. Tasarruf edeceğiz diye frene basarsanız, maliyetleriniz bu günkü gibi yükselir.
Belediyeler halka en yakın idari ve hizmet kurumudur. Halkı yanınıza alın.
Ve, çaldığınız kapılara sürekli teşekkür etmek yerine, meydan okuyun. Öncelikle borç karşılığından fazla yapılan mülk hacizlerinin terkinini talep edin, yapılmıyorsa dava açın.
Ve siz satacağınıza “Ben satmıyorum, madem haczettiniz, mülkleri satın borcu kapatın.” deyin. Hacizli bir taşınmaz malın satışı, hacizden itibaren bir yıl içerisinde talep edilmelidir. Bir yıl içinde üzerinde haciz bulunan taşınmazın satışı talep edilmez ise, haciz düşer. Satışı istenen hacizli mülkün, istemden itibaren 3 ay içerisinde satış işlemi gerçekleştirilir.
Halkın malını satan siz olmayın. Unutmayın en iyi çözümler kriz zamanı ortaya çıkar.
Başkaca çözümlerde var lakin gittiğiniz yol yol değil.
Vesselam.
Şair ne demiş; “Benim sana verebileceğim çok şey yok aslında. Çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen.”
Yazıyı yazmaya gerek yoktu aslında, işin özü birkaç cümlede vücut bulmuş.