Burası da Aspat değil Halilim, Aman Anthaven Yalısı…

Burasıda “Aspat değil Halilim aman Bitez Yalısı” diyeceğimi sandınız ancak yanıldınız. Sizleri yanıltmak gibi bir çabam yok. Yanıltanlara karşı, aydınlatıcı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Burasıda Aspat değil Halilim, Aman Anthaven Yalısı… Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi duyuru panolarında askıya çıkan “Aspat Kalesi ve Çevresi-Pamuklu Tepe ve Çevresi-Termera Antik Kenti ve Çevresi 1/ 5000 ve […]

Burası da Aspat değil Halilim, Aman Anthaven Yalısı…

Mustafa Gundog

Burasıda “Aspat değil Halilim aman Bitez Yalısı” diyeceğimi sandınız ancak yanıldınız. Sizleri yanıltmak gibi bir çabam yok. Yanıltanlara karşı, aydınlatıcı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Burasıda Aspat değil Halilim, Aman Anthaven Yalısı…

Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi duyuru panolarında askıya çıkan “Aspat Kalesi ve Çevresi-Pamuklu Tepe ve Çevresi-Termera Antik Kenti ve Çevresi 1/ 5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı.” İncelenmeye değer.

imar durumu

Bakınca gördüklerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Hani babadan, deden kalan tarlamıza arsamıza bir tecavüz olsa, komşu komşuya düşman olur, paylaşımda en ufak bir adaletsizlik olsa, kardeş kardeşe düşman olur.

Ancak; aslen yine bize ait olmasına rağmen, halka ait olan alanlar çeşitli nedenlerle talan edildiğinde, pek önemsemeyiz.

Popüler olan eylemlerde boy göstermek, sosyal medyada paylaşımlar yapmak daha çok işimize gelmekte. Ancak bilinmelidir ki talan edilen her yer Kaz Dağlarıdır, Akbelen dir, Deşfin dir.

“Adam sendeciliği“ bırakıp bir el atalım Aspat Kalesi ve Çevresi-Pamuklu Tepe ve Çevresi-Termera Antik Kenti ve Çevresine.

Bodrum’da bulunan tüm meslek odaları, özellikle Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası kısaca TMMOB İlçe Kordinasyon Kurulu, Kent Konseyi, Çevreciler, Ekolojistler;

Şairin dediği gibi” Bu memleket Bizim” diyenler görev başına.

Yaşanılan; tarihi bir liman kentinin tarihin derinliklerine gömülmesidir. Askıdaki imar planının olduğu çevre, tarihsel olarak çok fazla bilgi olmasa da mutlak incelenmelidir.

Bu alanın yapılaşmaya açılması ve yapı ruhsatı verilmesi hikayesiyle başlıyor konu. Tamda, Büyükşehir Belediye Kanunu kapsamında Muğla Büyükşehir olmuş ve ilk seçimde belde belediyelerinin ortadan kalkacağı sırada.

30 Mart 2014 Yerel seçimleri arifesinde 26 Mart 2014 tarihinde “Aspat Koyu” ndaki alana yapı ruhsatı veriliyor. Kısmet buya, yeni bir yapı ruhsatı vermek ve temelini atmak, dönemin Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’a ve plancısı Semra Kutluay a nasip oluyor.

Semra Kutluay deyince askıdaki planın yapımcısı da kendileri olur. Bodrum’un planlanmasında emeği çoktur (!)

Yapı kullanma izni vermeye siyasi ömrü yetmez Mehmet Kocadon’un. 30 Mart 2019 da Bodrum Belediye Başkanı olan Ahmet Aras, sık sık burayı ziyaret eder ve yapı kullanma iznini verir. Hatta ve hatta bizzat açılışı kendisi fotoğraf karelerinde görünmese de, belediye çalışanları tarafından bizzat organize edilir.

Ne var bunda, her şey yasalsa elbette başkanlar yatırımcının önünü açacak.

Bir olay hem yasal, aynı zamanda meşru olmalıdır. Projenin yasal olup olmadığını geçmişte çok kez yazdım, yine yazarım.

Bu gün sizlerle paylaşmak istediğim, başta da belirtiğim gibi henüz kesinleşmemiş, askıda bulunan imar planıyla ilgili.

Kasım 2022 tarihinde Bodrum Belediye Meclisi bu alanda yapılan planı oy birliği ile onaylıyor. Hayır isteseler bu kadar birlik olmazdı.

Fakat; Muğla Büyükşehir Belediyesi diyor ki “Bu olmamış eksikleri giderin.” Muğla Büyükşehir İmar Komisyonu Başkanı ve Bodrum Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı aynı kişi ve yapılan işlem eksik, demek ki planlamayla ilgili mahir bir meclis üyesi değil.

Mart 2023 tarihli meclis toplantısında, alel acele gündeme alınarak çay molasıyla komisyon toplanıp, rapor yazıyor ve ikici oturumda bir meclis üyesi firarda olmasına rağmen, imar planı yine “oy birliği” ile geçiyor.

İşin mizah tarafı bu planlarda imzası bulunan Bodrum Belediyesi Plan Proje Müdürü aynı zamanda İmar ve Şehircilik Müdürü olan Onur Demirtaş Muğla Şehir Plancıları Odası Başkanı.

Her türlü liyakat var, ama yapılan planlar çift dikiş. Peki plancılık açısından değerlendirme yapıp, yanlışlıkları dile getirmek ve gerekirse plan için dava açacak kişi oda başkanı olursa, çelişik bir durum ortaya çıkmaz mı?

Köşe Başları tutulmuş…

“Plan yeni yapıldıysa yapı ruhsatı nasıl verildi?” diyeceksiniz, mevcutta bir plan varken arkeolojik sit alanları çıkınca, koru-ma amaçlı plan yapılması kararı alınıyor ve mevcut planın geçerliliği kalmıyor.

Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu geçiş dönemi yapı şartları belirliyor lakin; belirlediği koşullar hükümsüz kalan plan hükümleriyle aynı. Zaman içerisinde 1. Derece Arkeolojik sit olan yerler 3. Dereceye dönüştürülüyor ve yapılaşmanın önü iyice açılmış oluyor.

Askıdaki plana itiraz edilmeli, kesinleşmesi halinde iptal davaları açılmalıdır.

Bildiğimiz kadarıyla bu alan tarihte liman şehridir. Ve planlamada “Tarihi Sit” ilan edilmesi gerekirken yeni bir liman şehri yapılmaya çalışılmaktadır.

“ÇED gereklidir” gerekli değildir. Gereksizse ne diye değerlendirme yaparlar bilinmez. Bu alandaki yapılaşmayla ilgili, iki kez “ÇED Gerekli Değildir” denilmiş ve ikisi de idari yargı tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, liman yapmak için 3. Kez başvuru yapıldı ve verilen belge için iptal davası sürmektedir.

Bu bürokratik işler devam ede dursun, liman yerinde fiili olarak yapılmış durumda.

Bütün bu yasa tanımazlıklara rağmen, hiçbir yetkili ne gelen mülkiye müfettişleri, ne mülki amirler, nede Muğla Büyükşehir Belediyesi gereken işlemleri yapmadılar. Bodrum Belediyesi bizzat yatırımcıya yardımcı olmuştur.

Yapılan Planda eksik yada fazlalıklar nelerdir?

Mevcut alanda bulunan tesis ile, halkın kullanımında olması gereken yeşil alan arasındaki yol, kaldırılmıştır.

Halka ait olan yeşil alan ve yolun bir kısmı, fiili olarak dere yatağına katılmış ve özel liman yapılmıştır.

“Ne olacak canım, fiiliyatta yol var ve yeşil alan park olarak kullanılmakta” denilebilir. Fakat, yol amaç olarak farklı, Park (Yeşil Alan) farklıdır.

Birileri “yol geçen hanı” olmasın diye, yatırımcının lehinde plan yaparak, yatırımcıya ve mülk sahibine rant sağlamıştır.

Yeşil alanda bulunan bir yapıya, yapı kayıt belgesi alınmış. Ancak, bu durum yasal gibi görünse de “çökme” olarak değerlendirilerek derhal iptal edilmelidir.

Başkan Aras yeşil alandaki kaçak yapıları söküp temizleyeceğim dediğinde bu alanın halk plajına dönüştürülmesi gerektiğini ve alanın büyüklüğü nedeniyle geçici yapılar yapılabileceğini, belediye şirketi tarafından işletilsin dediğimde “Hayır önce bir temizlensin sonra bakarız.” demişti.

Sonra baktı balık lokantası, yatırımcı tarafından kullanılan lokanta, wc ler, oyun alanları, tekne bakım, tamir v.s

Şimdi istese de yapamaz. Bu planla, o Yeşil Alan, Muğla Büyükşehir Belediyesi hüküm ve tasarrufuna giriyor.

Belediye menfaatlerini böyle koruyan başkan ve belediye meclisine sahibiz.

Özel Kültürel Tesis Alanı evet 1.derece Arkeolojik Sitten, 3. Derece Arkeolojik site dönen ve 20 bin metrekarelik alanda (aynı parselde 4 dönüm), Özel Kültürel Tesis Alanı yapılıyor ve daha basit bir yerden yol bağlanabilecekken, yine yatırımcı ve mülk sahipleri lehine, 1. Derece Arkeolojik sit alanından yaklaşık 400 metre yol veriliyor, adına da yürüme yolu deniliyor.

Yol yapılıyor da kim istimlak edecek yolu, kim açacak?

Özel Kültürel Tesis Alanı için yapılan yol, o alanda yapılaşmanın yolunu açma gayretinden ibarettir. Planda, kültürel alanla ilgili bir açıklık getirilmemiş, tamamen kurul yetkisine bırakılmış.

Tesis içerisinde bulunan dereler plana işlenmemiş ve yapı kullanma izni verilen projede de olmadığına göre, halen verilen yapı kullanma izni yasa ve yönetmeliklere aykırıdır.

Devlet Su İşlerinden alınan görüşe göre, planda yapılması gerekenlerin yapılmadığı aşikar.

Ayrıca dereler; “Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak, kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak.” Büyükşehir belediye yetkisinde olmasına rağmen, burada büyükşehir belediyesi devre dışında kalmıştır.

Bu alanda yatırımcı ve mülk sahibine rant sağlanma planı olduğu kesin olmakla birlikte, planda Günübirlik Alan ve Yeşil Alanın şekli değişmiş olup, kazılarak dere yapılan ve marinaya giriş sağlanan yerin, tekrar kamuya kazandırılması için gereken yapılmalıdır.

Bu yatırıma ve mülke sağlanan rantın nedeni ne ola ki? Kamusal alanda bizlerin parayla girdiği yerde, bedava güneşlenen CHP’li üst düzey Milletvekilimi yoksa, işletmesi var olduğu iddia edilen CHP’li Milletvekilimi? Yoksa geçmiş dönem milletvekillerinin iş takipçiliği var mı?

Sayın Belediye Meclis üyeleri neye, niçin el kaldırdığınızın farkında mısınız? Tekrar Adaylık Düşünüyor musunuz?

Vesselam…

ETİKETLER:
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ