İşyeri Devrinde İşçi Alacaklarından Sorumluluk

İşyeri Devrinde İşçi Alacaklarından Sorumluluk İşverenler çeşitli sebeplerle işyerlerini devretmek isteyebilir veya bu duruma zorunda kalabilmektedirler. Hukuken işyeri devri yapılması ile işyeri devri yapılması halinde mevcut çalışmakta olan işçilerin durumu işverenleri ve işçileri düşündüren en önemli konuların başında gelmektedir. İşverenler ile işçiler arasında iş ilişkisi kurulurken işverenlerin sonsuza kadar aynı kalması gibi bir taahhütte bulunmaları […]

İşyeri Devrinde İşçi Alacaklarından Sorumluluk
  • Manşet Haber
  • 4 Haziran 2024 14:40 | Güncellenme: 14 Kasım 2024 16:10
  • 0
  • A+
    A-

640x360 1

İşyeri Devrinde İşçi Alacaklarından Sorumluluk

İşverenler çeşitli sebeplerle işyerlerini devretmek isteyebilir veya bu duruma zorunda kalabilmektedirler. Hukuken işyeri devri yapılması ile işyeri devri yapılması halinde mevcut çalışmakta olan işçilerin durumu işverenleri ve işçileri düşündüren en önemli konuların başında gelmektedir. İşverenler ile işçiler arasında iş ilişkisi kurulurken işverenlerin sonsuza kadar aynı kalması gibi bir taahhütte bulunmaları zorunlu olmadığı gibi, işyeri devrine bağlı yaşanacak olan işveren değişikliği günümüz koşullarında oldukça normal ve olağan bir durum teşkil etmektedir ve bu noktada işyeri devrinin işveren açısından doğal bir hak olduğunun kabul edilmesi karşısında aynı oranda işyeri devredilen işçilerin haklarının da korunması gerekliliği önemlidir.

İşyeri devri yapılması hiçbir şekilde mevcut işçilerin iş sözleşmesinin sona ermesi veya feshedilmesi hali olarak yorumlanamaz veya kabul edilemez. Hatta bu konuda mutlak bir fesih yasağı söz konusudur. İşyeri devri yapılması halinde öncelikli olarak bilinmesi gereken mevcut işçilerin iş sözleşmelerinin aynı şekilde devam edeceğidir. Yani bu demektir ki, işçilerin iş sözleşmeleri aynıdır, daha önceden kurulmuş olan iş ilişkisi de aynı şekilde varlığını sürdürmektedir. Devir ile yalnızca o iş ilişkisinin tarafı değişmiş demektir. Artık Mevcut iş ilişkisinin tarafı işyerini devretmiş olan işveren değildir de devralan işveren olmuştur.

Devralan sadece devir sebebine dayanarak mevcut işçilerin iş akdini sona erdiremez. İşyeri devri yapılması ile iş sözleşmelerinin hukuki durumu birbirinden bağımsız iki ayrı konuyu teşkil etmektedir. İşyeri devri yapılması ile iş sözleşmeleri geçerli bir şekilde varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

Devralan işveren ancak ve ancak işyerini devraldıktan sonra eğer işletmesel bir neden veya yeniden yapılandırma gibi bir neden varsa devir sonrasında işçilerin iş akdini feshetme yoluna başvurabilir. Ama devralan bu noktada iş sözleşmelerini feshedebilmek için gerçek sebeplere dayanmalıdır. Yani işletmesel bir sebep ileri sürülüyorsa bu sebep gerçek bir sebep olmalıdır. Sırf mevcut işçilerin iş akdini sona erdirmek için yaratılmış sebepler olmamalıdır.

Aksi takdirde işyerini devralan işveren mevcut işçiler ile mevcut iş sözleşmeleri uyarınca devam etmek zorunda kalacaktır. O nedenle işyeri devri yapılırken sadece o işyerini değil aynı zamanda o işyerinin çalışanlarını de devralmış olduklarını mutlaka dikkate almalıdırlar.

İşçiler için akla gelen en önemli sorulardan biri de, işyeri devri halinde işçilerin hak ve borçlarından hangi işveren sorumludur sorusudur.

Yukarıda da bahsetmiş olduğumuz üzere işyeri devri yapılması halinde, mevcut iş ilişkisi varlığını devam ettireceğinden işçiler tüm hak ve borçları ile devralan yeni işverene geçerler. Yani devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçlarıyla birlikte devralana geçer.

İş sözleşmelerinin tüm hak ve borçları ile devralan yeni işverene geçecek olması devreden işverenin bütün sorumluluktan kurtulmuş olduğu şeklinde yorumlanmaması gerekmektedir. Bu demektir ki, devreden işveren işyeri devri sonrasında hemen sorumluluktan kurtulmaz. Devreden işveren, devirden önce doğmuş bulunan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan işveren ile birlikte sorumlu olacaktır.

Yani müteselsil sorumluluk kapsamında alacağı olan işçiler her iki işverene de başvuruda bulunabilecektir. Bu sayede işyeri devri yapılarak işçilerin alacakları yönünden karşılarında herhangi bir muhatap bulamamaları veya işverenler tarafından işyeri devrinin kötüye kullanılmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Bir diğer önemli konu ise, devreden işverenin sorumluluğu kıdem tazminatı dışındaki alacaklar yönünden devir tarihinden itibaren iki yıl süre ile sınırlıdır. Ancak yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere devreden işverenin sorumluluğundan söz edilebilmesi için o işçilik alacağının işyeri devir tarihinde doğmuş ve/veya muaccel hale gelmiş bir alacak olması şarttır.

Kısaca açıklamak gerekirse işyeri devri sonrasında şayet çalışan işçilerden birinin iş akdi devralan işveren tarafından feshedilecek olursa işçi şayet hukuken hak kazanabilecek konumda ise ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti gibi alacaklarını devralan işverenden talep edebilecektir. İhbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi işyeri devir tarihinde henüz doğmamış olan alacaklar bakımından devreden işverene başvuruda bulunamayacaktır, bulunması halinde talebi devreden işveren açısından reddedilecektir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ