Beşi Bir Yerde Konuştu

Beşi Bir Yerde Konuştu

Bodrum “Lahmacun” fiyatına yenik mi düşüyor? Koca koca adamlar oturmuşlar, “her keseye göre lahmacun var.” açıklaması yapıyor.

Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, İMEAK DTO Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç, Bodrum Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Erdoğan Başeymez, TÜRSAB Bodrum BTK Başkanı Mustafa Demir ve BODER Başkanı Ömer Faruk Dengiz 12 Temmuz Cuma günü ortak bir basın açıklaması yaptı.

“Son zamanlarda ulusal basında ve sosyal medyada Bodrum’un çok pahalı olduğuna dair haberler çıkıyor. Biz de Bodrum STK’ları olarak bir basın toplantısı yapıp bu haksız karalamanın önüne geçmek istedik.” diyen Başkan Kocadon “kimsenin Bodrum’un marka değerini böyle karalamalarla düşürmeye hakkı olmadığını” ifade etti.

“Bodrum lahmacun ile anılmaya başladı ve lahmacun fiyat skalası oldu. Burada isteyen 120 TL’ye de lahmacun yer, bu bir tercih.”

“Goca Bodrum” Lahmacuna karşı.

Ah şu lahmacuncular olmasa, hayat ne kadar güzel olacaktı. Oysa Bodrum’da hayat sudan ucuz desem, “hangi sudan” diyeceksiniz. Suların akmadığı bir yana, “suyun ucuz olduğunu nereden çıkardınız?” homurtuları kulağıma geliyor.

Ankara’da 15 ton su 400 lira, Bodrum’da 800 lira.

“Beşi Bir Yerde” efendiler diyor ya “Her keseye göre lahmacun var. Deniz kenarında yemek başka, çarşı içinde yemek başka.” diye. Lakin su fiyatı her yerde aynı.

Hepsi ekonomist olmuş, lahmacuna savaş açmış.

Lahmacun üzerinden Bodrum Markasına ve Türkiye turizmine zarar veriliyormuş. Beşi bir yerde efendiler, çıkıp sokakları gezdiniz mi?

Bodrum tarihinde olmadığı kadar kötü yönetiliyor. Üyeleriniz sahilleri işgal etmiş, yiyecek içecek yerine, şezlong satar olmuş. Halkın malının üzerine “ecrimisil” adı altında çökmüş, halkın malı üzerinden halkı soyuyor.

Siz sessizliğinizi koruyorsunuz.

Belediye, “liman işletmesi” diye çökmüş kıyılara, teknecileri söğüşlüyor. Balıkçı barınaklarında kooperatifler aracılığıyla fahiş fiyatlara elektrik, su satılıyor.

Sizler, sırça köşklerinizde ahkam kesmeye devam ediyorsunuz.

Turizm transferi yapan taşıtlar Bodrum sokaklarını işgal etmiş, don gömlek gezip, idrarlarını pet şişelere yapıp sokaklara atıyor. Kaldırımlara masa kurup pişpirik oynanırken Bodrum’un imajı iyi, konu lahmacun olunca mı kötü?

Onca yıldır tüketim kooperatifleri oluşturacağınıza, sermayenin hipermarketlerine teslim ettiniz Bodrum’u. “Turizm, turizm” dediniz, “büyük sermaye grupları gelecek, zengin olacağız.” dediniz Bodrumluyu otel, tekne personeli yaptınız.

“Yerli boylu selvi boylu olsun.” dediniz basın patronlarının masalarında yapmadığınız kalmadı, şimdi çıkıp ulusal basını suçlar oldunuz.

“Bizim reklama ihtiyacımız yok,” deyip yerel basını hor gördünüz, sıkışınca “basın toplantısını yemekli yapacağız, gelin.” dediniz. Üstelik çıkıp birde “Bodrum’un en ucuz öğle yemeği” diye karavana yemeği reklamı yaptınız.

Beşi bir yerde efendiler, aynı zamanda geçmişte ve günümüzde Bodrum Tanıtma Vakfı’nın yönetiminde oldunuz veya halen içinizde yönetici olanlarınız var. Hani nerede tanıtımınızın gücü? Cezaevine mi yolladınız?

Sahanda su döven açıklamalarınızı bırakın, dilenci gibi basın toplantısı yapacağınıza, birilerinin ağzına fermuar çekip, aklından önce konuşturmayınız.

“Biz turistin cebindeki parayı sonuna kadar almakla mesulüz❞

Hatırlıyor musunuz bu söz kime ait? Bodrum’un bugün belediye bütçesini dibe vurduran, “Bırakınız yapsınlar, Bırakınız geçsinler” politikası güden, Bodrum Belediyesini yönetemediği için, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçtirilen Ahmet Aras, 2022 yılında söylemişti.

Lahmacuncu ne yapsın, Belediye Başkanını dinlemiş, turistin cebindeki paraya göz dikmiş. Bu fikir emsal olurken otoparkından, bilmem nesine kadar pahalılık değil, soygun politikasına dönüşmüştür.

Yerel seçimde yaptığınız organizasyonun kurbanı oldu Bodrum. “Akrabam” dediniz, biri Muğla’ya, biri Bodrum’a olsun dediniz, CHP Genel Merkezini tehdit ettiniz, sonra da gidip Bodrum’un geleceği için dosya verdiniz. 25 Yıldır AKP yancısı TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’ nun koltuğunun altında dolaşırken, CHP Yerel seçimlerde birinci olunca, koştura koştura “belki bir koltukta ben kaparım” diye Özgür Özel’i ziyaret ettiniz.

Yerel ekonomik politikası olmayan, yerel turizm politikası olmayan, kısaca yerel kalkınma politikası olmayan sermaye severlerin, Bodrum’u kurtarma şansları yok.

Açılan tüm büyük işletmeler yeni göçlere neden olmaktadır, her gelen ihtiyaçlarıyla gelir. Şimdiye kadar Bodrum’da yaşayan insanlar için konut, işyeri, arsa mı ürettiniz? Esnaf, belediye taşınmaz ihalesine girmiş, iş yeri elinden gidecek korkusuyla bir göz yaşı dökmediği kalmış, “burası benim ekmek kapım” diyerek başka ihaleye gireni taciz eder duruma düşmüş, siz lahmacunun altı yandı, üstü pişti derdindesiniz.

Bodrum markasını sizler yaratmadınız, lakin yerlerde süründürmek sizlere nasip oldu.

Kıyı işgallerinde ortada yoksunuz, milli emlak ecrimisil ücretlerini düşürsün diye bakanlık kapılarında mum oldunuz.

Kısaca beyler toplumsal barışı bozmakta üstünüze yok.

Yakında şiddet olayları, hırsızlık, işgaller daha da artacağa benzer. Kamu Mülki idare, duruma sessiz kalmamalı.

Sermayenin gecelerinin renkli ışıltısında boy göstereceğinize, sokağa inip esnafın nasıl can çekiştiğine bakın.

Sermayenin kaçak yaptığı malikaneler yerine, kiradan inleyen, başını sokacak yer yapmaya çalışan, sokakta, ahır gibi yerlerde yatan emekçileri dinleyin.

Çıkan haberler “safsata” diyen Şehrin Emin Adamı Mimar Tamer Mandalinci sanırım, ya para saymayı bilmiyor yada paranın ne olduğunu bilmemektedir.

Sahi, yiğitçe yaptığınız toplantıda nedense iktidara gıkınız neden çıkmadı?

Vesselam…

Yorumsuz