Bodrum’da 65 Bin liralık Kira: Kültür Varlığına Yanlış Tahsis
Bodrum’da 65 Bin liralık Kira: Kültür Varlığına Yanlış Tahsis Hukuk, bir ülkenin temel direğidir. Normlar hiyerarşisi, bu direğin sağlam olmasını sağlar. Fakat ülkemizde son yıllarda sıkça karşılaşılan hukuki çelişkiler, bizleri adeta bir hukuk kaosunun içine sürüklüyor. Ve ne yazık ki, bu kaos sadece kural ihlalleriyle kalmıyor, aynı zamanda “kamu yararı” adı altında yapılan tahsislerle, toplumun […]
Bodrum’da 65 Bin liralık Kira: Kültür Varlığına Yanlış Tahsis
Hukuk, bir ülkenin temel direğidir. Normlar hiyerarşisi, bu direğin sağlam olmasını sağlar. Fakat ülkemizde son yıllarda sıkça karşılaşılan hukuki çelişkiler, bizleri adeta bir hukuk kaosunun içine sürüklüyor.
Ve ne yazık ki, bu kaos sadece kural ihlalleriyle kalmıyor, aynı zamanda “kamu yararı” adı altında yapılan tahsislerle, toplumun geleceği tehlikeye atılıyor.
Bodrumhaber.com olarak dün yayımladığımız haberde, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, Kumbahçe Mahallesi’ndeki 753 ada, 3 parselde kayıtlı bir taşınmazın, yıllık 65 bin liradan, 25 yıllığına Bodrum Akademia Vakfı’na tahsis edildiğini duyurduk.
Bakanlık, bu işlemi, “Kültür Yatırımlarını Teşvik Kanunu” ve ilgili yönetmeliklere dayandırarak meşrulaştırmaya çalıştı. Ancak, bu tahsisin ardında ne kadar hukuksuz bir yaklaşım olduğunu görünce, insanın içi sızlıyor.
Burası, 716 metrekarelik bir arsa ve 297 metrekarelik bir kapalı alan. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu alanı bir vakfa yıllarca tahsis etmeyi doğru bulmuş olabilir; ama bu hukuken mümkün mü?
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, korunması gereken taşınmaz kültür varlıklarının, sadece kamu kurumlarına, milli derneklere ve belirli koşullarla kiraya verilebileceğini açıkça belirtiyor.
Yani; Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu alanı bir vakfa tahsis etmek için hiçbir yasal dayanağa sahip değil. Bakanlığın bu adımı, yalnızca “ben yaptım oldu” yaklaşımından başka bir şey değil!
Bu işler öylece geçiştirilemez. Çünkü burada sadece bir kanun ihlali yok, aynı zamanda kamu çıkarı da hiçe sayılmış durumda. 25 yıllığına tahsis edilen bu kültür varlığı, yalnızca 10 yıl için kiralanabilirdi.
Peki, neden 25 yıl? Bakanlık, bu hukuksuz işlemi hangi kamu yararını gözeterek yapıyor?
Tahsis edilen alanın kullanım amacı da oldukça kafa karıştırıcı. Kütüphane, müze, sanat galerisi gibi güzel iddialarla süslenmiş; ancak yüzlerce metrekarelik alanın sadece yüzde 30’u kafe için ayrılabilirken, kamu gelirinin yalnızca minik bir kısmı devletin cebine girecek.
Bu durum, sadece kamu malının kötüye kullanılması değil aynı zamanda, vergi mükelleflerinin paralarının nereye gittiğini sorgulatacak cinsten bir usulsüzlük.
Bu işler öylece kapanmaz! Dün, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sorduğumuz sorulara henüz bir cevap alabilmiş değiliz. Ama ne yazık ki, bu tür sorulara beklenen yanıtların da gelmeyeceğini çok iyi biliyoruz.
Peki, soruyoruz: Bu tahsis gerçekten neye hizmet ediyor? Bodrum’da böyle bir organizasyona ihtiyaç olduğu neye göre belirlendi? Neden bu kadar hukuksuz bir işlem yapılmasına göz yumuluyor?
Bu yazı dizisinde, bu hukuki hatayı ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz. Emsal tahsislerle karşılaştırmalar yaparak, hukukun nasıl çiğnendiğini, bu tür işlemlerin toplumun yararına olup olmadığını sorgulayacağız.
Her bir adımda, sadece kanunlara değil, aynı zamanda kamu sorumluluğuna da sadık kalınması gerektiğini hatırlatacağız.
Unutmayalım, hukuk sadece kâğıt üzerinde bir normlar silsilesi değildir. O, toplumun adalet ve eşitlik içinde var olabilmesi için işleyen bir makinedir. Ve bu makinenin dişlileri, ne yazık ki, zaman zaman birer birer kırılmaktadır.
Vesselam…
Devam Edecek