Tatlandırıcılar zayıflatır mı?
İdeal kilodaki pek çok kişi formda kalmak, kilo fazlalığı olanlar zayıflamak, diyabetik hastalar da kan şekerlerini düşürmek için genellikle tatlandırıcı kullanıyor. Peki doğru mu yapıyorlar? İşte Prof. Dr. Erk’in yanıtı
Uzmanlar, yapay tatlandırıcıların tüketiminin oldukça yaygın olduğuna hatta giderek arttığına dikkat çekiyor. Bu ürünler en çok da kilo vermek için kullanılıyor.
‘‘Tatlandırıcılar sanıldığı kadar masum değil’’ diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu konuda ezber bozan bilgiler paylaştı. İşte açıklamaları:
Vücutta nelere yol açar?
Tatlandırıcılar ve şeker ilaveleri “diyabet dostu” ve “sağlık dostu” olarak lanse edilmesine rağmen insan sağlığını olumsuz etkiler. Vücudun fizyolojik ve hormonal dengesini bozar. Tatlandırıcı ağıza alınır alınmaz, tat alma refleksinin harekete geçmesiyle vücut çok fazla glikoz aldığını zannederek kanda ani insülin yüksekliği ortaya çıkar. Tıpkı fazla miktarda beyaz şeker ve nişasta alımında olduğu gibi, tatlandırıcı alımı sonrası ortaya çıkan ani insülin yüksekliği kan glikoz düzeyini düşürerek açlık hissinin ortaya çıkışına neden olur ve kişi bir şeyler yeme ihtiyacı duyar. İnsülin bilindiği gibi yağ yakılmasını önleyen ve vücutta yağ depolanmasına neden olan bir hormondur. Kronik insülin yüksekliği başta kalp hastalıkları olmak üzere diyabet, hipertansiyon, metabolik sendrom, kanser gibi pek çok hastalığın sebeplerinden biridir. Gıda ürünlerinden yağın ve şekerin çıkarılarak yerine tatlandırıcıların, hacim ve dolgu maddelerinin, koruyucuların ilave edilmesi obezite ve diyabet sorunlarını çözmemiş, aksine bu hastalıkların salgın haline dönüşmesine yol açmıştır. Tatlandırıcılar metabolizmayı yavaşlatarak kilo alımını kolaylaştırır. Beynin hipotalamus bölgesinde bulunan tokluk merkezine zarar vererek tokluk hormonu olan leptin reseptörlerinin işleyişini bozar ve leptin direnci oluşarak vücudun hormonal sistemine zarar verir. Genel olarak bütün tatlandırıcılar; beyinde serotonin adı verilen, sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan kimyasal madde miktarını düşürerek depresyona neden olabilir. Tatlandırıcılar, bağırsak florası üzerinde de olumsuz etki yaparak floradaki dost bakterilerin oranını azaltır ve pek çok hastalığın çıkmasına neden olur. “Diyet”, “light”, “kalorisiz”, “şekersiz” gibi adlarla pazarlanan gıda ürünlerinde rafine şeker yerine, en az rafine şeker kadar zararlı olan çeşitli tatlandırıcılar kullanılmaktadır. Aspartam, sakarin ve asesülfam Amerika’da en kötü 10 katkı maddesi içinde yer almıştır. Etiketlerinde aspartam, asesülfam K, sukraloz, stevya ve sakarin bulunan sıvı ve katı gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır.
Hazır gıdalarda bulunur mu?
Tatlandırıcıların büyük bir kısmı sıvı ve katı gıda maddeleri içinde katkı maddesi olarak bulunurken, ancak küçük bir kısmı sağlık nedenleriyle tatlandırıcı olarak kullanılmaktadır. Marketlerde satılan binlerce hazır yiyecek ve içecek içinde tatlandırıcılar ve fruktozdan zengin mısır şurubu yer almaktadır. Diyet kolalar, meyve suları, sodalar, sütler, bira, meyve şarapları, sakız, yoğurt, baklava, börek, pasta, kek, reçel, marmelat, helva, sütlü tatlılar, çorba, ketçap, konserveler, çikolata, çerez, şekerlemeler bunların bazılarıdır. Türkiye’de marketlerde satılan yiyecek ve içeceklerin içinde ne kadar yapay tatlandırıcı olduğu genellikle etiketlerde belirtilmemektedir. Sıfır kalori içerdiği söylenen yapay ve doğal tatlandırıcıların, bilinenin ve düşünülenin aksine şişmanlık ve diğer metabolik hastalıklara yol açtığı bilinmektedir. Tatlandırıcılar metabolizma hızını yavaşlatır ve hücre içindeki mitokondri fonksiyonlarını bozar.
Bağımlılık yapar mı?
Sağlıklı bir uyku için sıcak bir duş veya sıcak, kafeinsiz bir bitki içeceği (melisa, yasemin, papatya çayı vb.) size yardımcı olabilir. Duş sonrası vücut sıcaklığınız kısmen uykuda yaşanan durumu taklit ederek düşer. Yatak odası serin tutulursa da daha iyi uyuyabilirsiniz. İdeal oda ısısı 21-23 derecedir. Tamamen karanlık, ışıksız bir odada yatmalısınız. Çünkü uyku ritminin düzenlenmesini sağlayan melatonin hormonu ancak karanlıkta salınır. Bu açıdan yatak odanızın perdelerini hiç ışık geçirmeyen kumaşlardan yaptırmanızı öneririm. Yatmadan 1-2 saat öncesinde televizyon, cep telefonu ve bilgisayar gibi aletleri etrafınızdan uzaklaştırın. Yatağa her gün aynı saatte girin ve sabah aynı saatte uyanmaya çalışın.