Çocuğuma kaç yaşında telefon almalıyım? Uzman isimler açıkladı
Teknolojinin gelişmesiyle ebeveynleri endişelendiren yeni bir konu daha ortaya çıktı. Pek çoğu çocuğuna ne zaman bir akıllı telefon alması gerektiği, sosyal medya ile ilgili nasıl kuralları olmasıyla ilgili tereddütler yaşıyor. Uzman isimler de bu konuya bir açıklık getiriyor…
Ekran başında ne kadar vakit geçirmeli? Dijital dünyada onu nasıl güvende tutabilirim? Bundan 40-50 yıl önceye göre artık ebeveynlerin böyle sorunları da var.
İster ödev yapmak, ister oyun oynamak veya arkadaşlarıyla sosyalleşmek için kullanıyor olsun, bugünlerde tüm çocuklar cihazlara bağımlı durumda. Hatta bu durum aslında sadece gençler için de geçerli değil.
Geçtiğimiz nisan ayında Ofcom araştırması, üç yaşındaki her beş çocuktan birinin akıllı telefon sahibi olduğunu ve 11 ila 14 yaş arası çocukların günde ortalama dokuz saatlerini ekran başında geçirdikleri ortaya çıktı.
Geçen yıl yapılan bir araştırmaya göre ebeveynlerin yüzde 67’si çocuklarının internette ne izlediği konusunda endişeli. Ancak tabletler ve telefonlar zarar vermenin yanı sıra yarar da sağlayabilir.
Brezilya’da üç ayda bir yayınlanan Revista Paulista de Pediatria dergisinde geçen yıl yayınlanan, teknolojinin çocuk sağlığı üzerindeki etkisine ilişkin makalelere göre, dijital çağda bir çocuğu ekrandan uzak tutmak idealist ve pratik değil. Raporun yazarları bunun yerine ebeveynlerin internet kullanımını optimize etmeye ve çocukları için riskleri azaltmaya çalışmaları gerektiği sonucuna vardı. Peki bu nasıl yapılır?
HANGİ YAŞTA BİR AKILLI TELEFONU OLMALI?
Bu, tüm ebeveynlerin son yıllarda baş etmeye çalıştığı bir sorun haline geldi. Artık çocukların ilk telefonlarına sahip olma yaşları oldukça düştü. 2004’te 12 yaşındaki Amerikalıların yüzde 18’i bir telefona sahipken, 2010 yılında bu oran yüzde 58’di ve geçen yıl İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre bu rakam şu anda yüzde 97’ye kadar ulaştı.
Hangi yaşta akıllı telefona sahip olmasının uygun olduğuna dair bir araştırma olmasa da çocuk psikoloğu ve internet uzmanı Dr Michele McDowell şunları söylüyor: “Şu anda trend 10-11 yaş, bir ritüel haline gelmiş gibi görünüyor.”
Ebeveynlerin telefon almalarının bir nedeni de güvenlik, böylece özellikle ortaokula başlarken çocukları takip edebiliyorlar.
Ancak McDowell, eğer yapabiliyorsanız sağlam durun diyor: “On yaşın altındaki çocuklar, kendi cihazlarıyla çevrimiçi olma olgunluğuna sahip değiller.”
Eski bir ilkokul öğretmeni ve ebeveyn koçluk hizmeti veren Natalie Costa, bir çocuğun telefon isteğini reddetmenin bağlantı kurma fırsatlarını kaçırmak anlamına geldiğini kabul ediyor, ancak ilkokulda bir çocuğun beyninin akıllı telefonların bağımlılık yaratan doğasıyla başa çıkmak için bir donanıma sahip olmadığını söylüyor:
“Bir çocuğun bağımsızlığı ve sosyal yaşamı için bir telefona sahip olmanın önemli olduğunu çok iyi anlıyorum ama şahsen ben onların en azından ortaokula gitmesini beklerdim. Hayal kırıklıklarını kabul edin ancak hazır olmadıklarını söyleyin.”
Costa, bu noktada ebeveynlerin çocuklarının baskısıyla karşılaşcaklarını bu noktada da arkadaşlarıyla iletişim kurmak için evdeki aile tabletini daha fazla kullanmasına veya oyun konsolu gibi diğer teknolojilerle daha fazla vakit geçirmesine izin verilebileceğini söylüyor.
EKRAN BAŞINDA NE KADAR VAKİT GEÇİRMELİ?
Yine kesin bir cevabı olmayan sorulardan biri… McDowell, “İki yaşına kadar dirençli olmalıyız. Fakat okula başladıktan sonra gerçekçi olmamız gerekiyor. Elbette dört saat boyunca ekran başında kalmamaları gerekiyor ancak ekran başında geçirilen süre diğer aktivitelerle dengelendiği sürece, iki saatin uygun olduğunu düşünüyorum” diyerek cevap veriyor.
Ayrıca çocuğun kişiliğinin de dikkate alınması gerektiğini ekleyerek belirtiyor: “Aşırı uyarılmaya yatkınlarsa daha çok dikkat edin.”
Costa ise eğlence amaçlı kullanım için günde 30 dakika öneriyor ancak o da McDowell gibi bu sürenin, çocuğa bağlı olduğunu kabul ediyor: “Bazı çocuklar için testler gibi etkileşimli oyunlar onları sakinleştirebilirken, başka bir anne bana oyun oynamanın utangaç oğlunun kabuğundan çıkmasına yardımcı olduğunu söyledi.”
McDOwell, bu noktada ebeveynlerin duygularına da hitap ederek şunları söylüyor: “Kabul edelim ki hepimiz çalışırken, seyahat ederken veya sosyalleşirken küçük bir çocuğa onu sakinleştirmek için bir telefon vermişizdir. Modern ebeveynliğin baskısı çok büyük, bu yüzden gerçekçi ve kendinize şefkatli olun; eğer ara vermek çocuğunuza 20 dakika boyunca ekran başında kalmak anlamına geliyorsa, benim kitabımda bu sorun değil. Sadece ne izlediklerine dikkat edin.”
SÜRE İLE BERABER TÜKETTİKLERİ İÇERİKLER DE ÖNEMLİ
Cihazda ne kadar vakit geçirdikleri kadar ne tükettikleri de önemli. Örneğin Fortnite gibi heyecan verici bir oyun oynuyorlarsa McDowell dikkatli olunması gerektiğini söylüyor: “Onlara bir ekran verecekseniz oynadıkları uygulamaların eğitici olduğundan emin olun.”
McDowell, yapboz veya kendi kendine resim yapmasını sağlayan uygulamaları tavsiye ediyor.
Ayrıca zaman sınırı ne olursa olsun beyinlerini uykuya hazırlayabilmeleri için de yatmadan en az bir saat önce ekrandan uzaklaştırılmaları gerektiğini belirtiyor.
Ofcom araştırması, 5 ila 7 yaş arasındaki çocukların yüzde 59’unun ve 8 ila 11 yaş arasındaki çocukların yüzde 64’ünün, telefonlarında WhatsApp ve FaceTime gibi mesajlaşma uygulamalarını kullandığını ve 8 ila 12 yaş arasındaki çocukların yüzde 60’ının, doğum tarihlerini değiştirerek kendi profilleriyle kaydolduklarını ortaya çıkardı.
Arkadaşlarla yapılan grup sohbetlerinin kontrolden çıkması, modern mesajlaşma teknolojisinin en endişe verici yönlerinden biri. Costa, “Eğer çocuğunuz bir mesajlaşma platformundaysa en azından ilk başta onu takip etmek için girip çıkacağınıza dair bir anlaşma yapın. Söylenenleri kontrol etmeniz gerektiğini açıklayın” diyor.
SİLİNEN MESAJLARIN ARDINDAKİ TEHLİKE
Ayrıca bazı uygulamalarda mesajların okunduktan sonra otomatik olarak silinmesi ebeveynlerin takibini zorlaştırırken çocukların hoş olmayan mesaj ve görüntülere maruz kalmasına neden olabiliyor.
Bu ay, Polis Tarafından Kaydedilen Çocuklara Yönelik Cinsel İstismar Suçları Ulusal Analizi Raporu, 2022’de gençlerin çıplak fotoğrafların paylaşılması sonucunda 15.534 uygunsuz görüntü vakasına karıştığını ve çocuklara yönelik cinsel suçların yüzde 50’sinden fazlasının işlendiğini ortaya çıkardı. Çocuk-çocuğa suçlara karışan bir failin ortalama yaşı ise 14 olarak belirtildi.
Costa, “Onlara bu raporu duyduğunuzu söyleyin. Ne düşündüğünüzü söyleyin ve onların görüşlerini sorun. Fotoğraf paylaşmaları söylendiyse, olanları güvendikleri bir yetişkine anlattıklarından emin olun ve çocuğunuza bunun onların hatası olmadığını hatırlatın” diyor.
ERGENLİK DÖNEMİNDEKİLER İÇİN TIKTOK UYARISI
Her ne kadar 13 yaşın altındakiler için yasaklanmış olsa da birçok genç TikTok kullanıyor; öyle ki uygulama, geçen yıl İngiltere’nin veri gözlemcisi ICO tarafından 13 yaşın altındaki 1,4 milyon çocuğun verilerinin yasa dışı olarak işlenmesi nedeniyle 12,7 milyon pound para cezasına çarptırıldı.
Frontiers in Psychology dergisinin 2022 tarihli araştırmasına göre TikTok, gelişmiş algoritma sistemi sayesinde en çok bağımlılık yaratan sosyal medya platformu. Psikolog Catherine Hallissey, TikTok’un 13 yaşın altındaki bir çocuğun dijital dünyasında kesinlikle yeri olmadığını söylüyor:
“Bu kadar bağımlılık yapıcı olmasının bir nedeni, slot makinesi etkisi ya da psikolojide diferansiyel takviye dediğimiz şeydir; harika bir videoyla ne zaman karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz, bu da onun çok daha yüksek bir ödül etkisine sahip olduğu anlamına gelir. Temel düzeyde hareketsiz bir yaşam tarzını teşvik ediyor çünkü çocuklar kaydırma yaparken genellikle oturuyor veya hareketsiz duruyor.
Ayrıca çocuğun oyun yoluyla öğrenme ve okul sonrası etkinliklere katılma konusundaki gelişimsel görevine müdahale eder.”