Şaşırtıcı araştırma: Florür ve çocuklar arasında dikkat çeken ilişki
Yeni bir çalışma, hamilelikte daha fazla florür alımı ile davranış sorunları olan küçük çocuklar arasında bir bağlantı olduğunu öne sürüyor.
Pazartesi günü JAMA Network Open’da yayınlanan araştırmaya göre, anne karnında yüksek seviyelerde florüre (suda doğal olarak farklı miktarlarda bulunan bir mineral) maruz kalan çocukların daha sonra öfke nöbetleri, baş ağrıları, karın ağrıları, kaygı ve otizmle bağlantılı semptomlar yaşama olasılıkları daha yüksek çıktı.
Ancak ABD merkezli Güney Kaliforniya Üniversitesi Keck Tıp Fakültesi’nde klinik popülasyon ve halk sağlığı bilimleri doçenti olan kıdemli araştırma yazarı Tracy Bastain, “Hamilelik sırasında florüre maruz kalmak, bir çocuğun daha büyük nörodavranış sorunları yaşayacağı anlamına gelmez” dedi.
Dr. Bastain, “Daha yüksek doğum öncesi maruz kalma ile 3 yaşında daha fazla nörodavranışsal sorun arasında bir ilişki bulduk, ancak nedensel bir bağlantı kurmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var” diye ekledi.
Çalışmanın verileri USC’nin MADRES Çevresel Sağlık Eşitsizlikleri Merkezi’nden alındı.
DAVRANIŞ SORUNLARI ARTTI
Araştırmacılar, üçüncü üç aylık dönemindeki 229 hamile anneden toplanan idrar örneklerinden florür maruziyetini hesapladılar.
Uzmanlar, anneleri daha yüksek düzeyde florür alan çocukların “içselleştirilmiş” davranış sorunları gösterme olasılığının %83 daha fazla olduğunu söyledi. Bununla birlikte saldırganlık ve dikkat sorunları gibi “dışsallaştırıcı davranışlar” ile herhangi bir bağlantı bulunamadı.
Florida Üniversitesi Halk Sağlığı ve Sağlık Meslekleri Koleji ve Tıp Fakültesi’nde epidemiyoloji alanında yardımcı doçent olan araştırmanın baş yazarı Ashley Malin, yaptığı açıklamada, “Bu çalışmadaki kadınların, oldukça düşük florür seviyelerine maruz kaldıkları göz önüne alındığında, bulgularımız dikkate değer” dedi.
KARŞITLARI DA ÇOK
Hükümetler diş çürümelerini önlemeye yardımcı olmak için onlarca yıldır içme sularına florür ekliyor.
Florürün diş minesini güçlendirdiği, bakterilerin büyümesini engellediği ve kayıp mineralleri yenilediği biliniyor.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, 2020 yılı itibarıyla 209 milyondan fazla insan, yani ABD nüfusunun %72,7’si, kamu su sistemleri aracılığıyla florürlü su alıyor.
Ancak florür karşıtı aktivistler bu sayıyı azaltmayı umuyor. Florür karşıtları, bu uygulamanın sağlık özgürlüklerini ihlal ettiğini savunuyor.